İçerdekilere Juicy'im ama sana Jacqueline'im. | Open Subtitles | -الرجل في الداخل يحصل على جوسي لكنك أنت ستحصل عليّ |
Kadife eşofmanları ile ünlü Juicy Couture ve diğer markalar, bu durumdan habersiz kiracılardı. | TED | وشركة جوسي كوتور ، مبتكرة البزات الرياضية المخملية وشركات أخرى كانوا ومن دون قصد منهم أو معرفة ، المستأجرين لذلك البناء . |
Bir paket Juicy Fruit. | Open Subtitles | علبة علكة جوسي فروت. |
Tasarımcı eşofmanı. Juicy Couture. | Open Subtitles | انها بلوزة احد بيوت الازياء (جوسي كارتير ) |
Juicy Fruit sakızını duydun mu? | Open Subtitles | هل سمعتَ من قبل عن علكة جوسي فروت" ؟" |
Hey, Juicy seni de bu işe bulaştırdığım için üzgünüm. | Open Subtitles | يا (جوسي) أنا آسف لأنني أقحمتك في هذه المسألة |
Çekinme. Bu... benim yeni sevgilim, biricik... Juicy Jordan. | Open Subtitles | لا تخجلي، هذه خليلتي الجديدة الوحيدة والفريدة (جوسي جوردان) |
Saunadaki ilk günümüzde, Juicy... öyle ateşliydi ki. | Open Subtitles | في يومنا الأول في الساونا شعرت (جوسي) بحرارة كبيرة |
Otelin başı belada, bu yüzden Juicy beni muhasebecimizi aramam için cesaretlendirdi, ve o da bana kârımızın düştüğünü ve alkol ruhsatımızı kaybettiğimizi söyledi. | Open Subtitles | الفندق يمر بمحنة فشجعتني (جوسي) أن أتصل بمحاسبنا وقد أخبرني أن أرباحنا منخفضة وأننا خسرنا رخصة بيع الخمور |
En sevdiğim. Aman Tanrım, Juicy, çocukken yerdik biz bunları. | Open Subtitles | إنها المفضلة لدي، رباه يا (جوسي) كنا نتناول هذه خلال طفولتنا |
Aslında, bu Juicy'nin fikriydi. Onun harika bir ticaret kafası var. | Open Subtitles | في الواقع هي فكرة (جوسي) فهي لديها عقلية تجارية رائعة |
İnsanlar Juicy ve Candy karşılaşması için deliriyorlar. | Open Subtitles | سيتقاطر الناس على مباراة بين (جوسي) و(كاندي) |
Sen ne vereceksin, Juicy? | Open Subtitles | مااذ عن " جوسي " ؟ |
Juicy, paketi sakladığı yerden çıkarırken görmüş. | Open Subtitles | الفتى (جوسي) صاده يسحب الكيلو من العشب |
Senin hakkında endişeleniyorum, Juicy. | Open Subtitles | أنا قلق نوعا ما بشأنك (يا (جوسي |
Hangisini istersin, Juicy? | Open Subtitles | أي منها تريد " جوسي " ؟ |
Juicy'i haber yaptırdım işte. | Open Subtitles | -وأسلط الأضواء على (جوسي) قليلاً |
Juicy yakalamış onu. | Open Subtitles | الصبي (جوسي) أمسك به متلبساً |
Hadi gidiyoruz, Juicy. | Open Subtitles | (انت , نحن ذاهبون (جوسي |
Buraya kadar, Juicy. | Open Subtitles | (لا اكثر من ذلك (جوسي |