Sinmiş, her sesten ve adımdan korkan, aynı köşeye sıkışmış bir hayvan gibi. | Open Subtitles | الإرتعاد والخوف من أي صوت من أي خطوة مثل حيوان في مأزق |
Ben de suçlu değilim. Sadece köşeye sıkışmış bir polisim. | Open Subtitles | ولا أنا مجرمة، إنّما أنا شرطيّة يائسة زُجّت في مأزق وخيم. |
Üzgünüm, köşeye sıkışmış gibi hissettim. | Open Subtitles | انا آسف ? لقد شعرت اني في مأزق |
köşeye sıkışmış durumdalar. Elleri havada savunma yapıyorlar. | Open Subtitles | لقد حاصروهم في الزاوية التي تقع على حافة المنطقة الأولى وهم غير قادرين على مساعدة الأفتار |
köşeye sıkışmış durumdalar. Elleri havada savunma yapıyorlar. En çok ihtiyacı olan zamanda Avatar'ın yardımına gidemiyorlar. | Open Subtitles | لقد حاصروهم في الزاوية التي تقع على حافة المنطقة الأولى وهم غير قادرين على مساعدة الأفتار |
köşeye sıkışmış durumdayım. | Open Subtitles | لقد وضعوني في مأزق |