köleliğe doğan Araminta veya Minty, dokuz çocuktan beşincisiydi. | TED | وُلدت في العبودية المتوارثة، أرمينتا، أو منتي، كانت الخامسة بين تسعة أطفال. |
''Khmer Rouge'' Kamboçya'da köleliğe son vermeye çalıştı fakat bunu yapmak için herkesi bir şekilde köle yaptılar. | TED | أراد الخمير الحمر إنهاء العبودية بكمبوديا ولكنهم جعلوا من الكل عبيداً لأجل مرادهم |
Yanlış yerde bir zayıflık olursa, tekrar köleliğe döneriz,... | Open Subtitles | وأي خطوة خاطئة وستقع في العبودية ، مرة ثانية |
İnsanlar kaçırılan ve cinsel köleliğe satılan yabancı bir kadının tüm endüstriyi kapatarak kurtarılabileceğine inanıyor. | TED | يعتقد الناس أن النساء الأجانب المخطوفات اللواتي يتم بيعهن للعبودية الجنسية يمكن إنقاذهن بإغلاق الصناعة بأكملها. |
Bu köleliğe çağrıdır. | Open Subtitles | هذه بلد متحضرة هذا يسمى بالعبودية |
Ve ben ölmek için hazırım. köleliğe boyun eğmektense, ölmeyi tercih ederim. | Open Subtitles | كنا جاهزين للموت ، أما الموت أو العيش بلا عبودية |
köleliğe ne karşıyım, ne de taraftarım. | Open Subtitles | أنا لست بمناصر ولا معادٍ لإلغاء العبودية |
Masum bir adamı, bir arkadaşını, sen özgürce dolaşırken senin adına ömür boyu köleliğe mahkum edebilir misin? | Open Subtitles | يمكن أن تدين رجل بريء، صديق إلى عمر من العبودية بسببك بينما تتجوّل طليقاً؟ |
Çünkü, direnmek veya köleliğe dönmek arasında karar vermem gerekirse özgür ölmeyi seçiyorum. | Open Subtitles | إن خيّرت بين المقاومة ..أو العودة إلى العبودية |
köleliğe dönmemizi isteyenlere karşı direnmemizi sağladı. | Open Subtitles | بحكمتهم وبالكرم والعطف قد سمح لنا مقاومة أولئك الذين يرغبون بالعودة بنا إلى العبودية. |
Anayasa'da köleliğe tek bir şekilde değinilsin: Kesinlikle yasak olduğunu belirtmek için. | Open Subtitles | ليكون الدستور أولاً وفقط ذكر العبودية هو ممنوع كلياً |
Masum karımı benden alan onu köleliğe ve ölüme mahkûm eden Cumhuriyet için! | Open Subtitles | كالشخص الذي سلبني زوجتي البريئة وأرغموها على العبودية والموت |
O anda, ...her şeye razı olursun. Cehennemde köleliğe bile. | Open Subtitles | في تلك اللحظة ستوافق على أيّ شيء حتّى العبودية في الجحيم. |
Umarım bu görüntüler sizin gibi bunları izleyen insanlar arasında bir güç hissi uyandırır ve umarım bu güç köleliğe ışık tutacak bir ateşi yakan bir güç olur, çünkü bu ışık olmazsa esaret canavarı gölgeler içinde yaşamaya devam edebilir. | TED | آمل أن توقظ هذه الصور قوة في أولئك الذين يشاهدونها، أٌناس مثلكم، و آمل أن تُشعل هذه القوة ناراً، و تلك النار سوف تسلط الضوء على العبودية، لأنه من دون ذلك الضوء، سيستمر وحش العبودية في العيش في الظل. |
Yinede, bir çok insan için, onların, bugün köleliğe gelişi, köleliğe geçiş yapan insanların bugün.... genellikle ne kaçırılıyorlar nede şiddetli tartaklıyorlar, | TED | وإن كان، لكثير من البشر، الطريقة التي يأتون بها للعبودية اليوم، البشر الذين دخلوا في العبودية اليوم لم يتم على الأغلب اختطافهم أو هوجموا بضربهم على الرأس وافقادهم للوعي، |
İspanyol kanunlarıyla onlara sağladığımız himaye olmadan yerlilerin köleliğe karşı hiç bir korumaları yok. | Open Subtitles | بدونالملجأيقعونتحت وطأ القانونالإسباني... الهنود ليس لهم حماية ضد ظلم العبودية ... |
Doğru olan şu ki Bay Tappan - ve inanın bana ben bunları gördüm - kimilerinin köleliğe karşı öfkesi her şeyden büyük, | Open Subtitles | ماهو الصحيح سيد تابن؟ وصدقني عندما أقول لكَ, أنني قد رأيت بأن هناك رجال كرههم للعبودية |
Günümüz seks endüstrisinde köleliğe göz yumabilir miyiz? | Open Subtitles | هل نستطيع ان نسمح للعبودية مرة اخرى ولكن عن طريق الجنس؟ |
Hatta köleliğe de hiç inanmadın. | Open Subtitles | وأنت لا تؤمن أبداً بالعبودية أصلاً. |
köleliğe inanmıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أؤمن بالعبودية |
Uykuda köleliğe son! | Open Subtitles | لا مزيد من عبودية النوم. |
Acımasız köleliğe satıldın. | Open Subtitles | تمّ بيعُك إلى أقسى نوع من أسواق العبوديّة |