"köpeklerinin" - Traduction Turc en Arabe

• كلاب
• الكلاب
• كلابه
• كلبهم
• كلابهم

Evet, şu Beverly Hills köpeklerinin çalımlarını görelim, bakalım. Yehhu.
نعم ، دعونا نرى كلاب بيفرلي هيلز تعرض ما لديها.

Dolaşan paraların sadece dört beş tanesi uyuşturucu köpeklerinin fark edebileceği kadar kirlenmiştir.
كل 4 من 5 أوراق ملوثة بمستوى معين يمكن الكشف عنها عن طريق كلاب المخدرات

Bütün Alman devriye köpeklerinin üzerinde "Köpek" yazan isim levhaları taşıdığını söylemişti.
قالت لي أن كل كلاب الدورية الألمانية عليه لافتة مكتوب عليها "هوند".

Polis köpeklerinin grevcilere saldırdığını ve insan haklarının çiğnendiğini görmezsiniz.
لن ترى الكلاب البوليسيّة تهاجم المضربون و متظاهرو الحقوق المدنيّة

- Norteguaylılar köpeklerinin çevrede özgürce dolaşmasına izin veriyor olmalı.
حسناً، لابدّ أنّ النورتغوايين يتركون الكلاب تتجوّل بحريّة حول المُحيط.

O buz gibi elini boğazımda köpeklerinin soluğunu topuklarımda tırpanının o acımasız ve keskin sesini kapımda hissetmekteyim.
أحس بمنجله البارد حول عنقي و صوت تنفس كلابه على أعقابي و أصوات منجله رات

O pislikler köpeklerinin bahçeme pislemesine hep izin veriyor.
اولئك الاوغاد دائماً ما يتركون كلبهم يتغوط على عشبي

Söylesene. Onlar eşcinsel ve köpeklerinin çocukları olduğunu düşünüyorlar.
إعترفي وقوليها، إنهم شواذ ويعتقدون بأن كلابهم هم أطفالهم.

Menken köpeklerinin her nesli sonsuza kadar aynı adları alacak.
وهو ما على كم جيل من كلاب المينكين يجب ان يتم تسميتهم بذلك حتى الموت

Anlayacağınız gibi savaş köpeklerinin bir kez daha havlamaya başladığı yere, kuzeye gitmemiz istendi.
وكنتم قد سمعتم; اننا سنذهب الى الشمال حيث كلاب الحرب ستنبح من جديد.

Av köpeklerinin kulaklarının büyük olması av sırasında kokuyu yaymalarına yarıyor.
سبب كون كلاب الهاوند لديها آذانٌ طويلة أنها تقوم بنثر الرائحة لكي يقومو بالمطاردة.

Tabi. Barınak köpeklerinin çok ilginç yetenekleri var
أجل ، كلاب الأنقاذ لديهم العديد من المهارات الخفية

Yolun kapatılmasını ve bomba imha ekipleri ile K9 köpeklerinin yolu didik didik aramasını ve güvenliği sağlamasını istiyorum.
أريد إغلاق الطريق , فرق تفكيك القنابل , كلاب بلوسية, في كل إنش من الطريق السريع, للبحث و لتأمين المنطقة.

Benzer şekilde Pavlov'un köpeklerinin protein yapıları ya da zilin dalga formu ile ilgili pek fazla bilgileri yoktur ama yine de salya salgılarlar çünkü vücut, uyarıcıları eşleştiriyor.
وبالمثل، كلاب بافلوف حتمًا لا تعرف الكثير عن تراكيب البروتين أو شكل الموجة للجرس، بيد أن لعابهم يسيل لأن أجسامهم مقترنة بالمؤثرات.

Asıl felaket, üç kişinin maden ocağında sıkışıp kalması ya da Birmingham'da polis köpeklerinin kullanılmasıdır.
المأساه أن يٌحاصر ثلاث رجال فى منجم أو تستخدم الكلاب فى برمنجهام

Polis köpeklerinin sivil hakları için savaşanlara saldırdığını görmeyeceksiniz.
لن ترى الكلاب البوليسيّة تهاجم المضربون و متظاهرو الحقوق المدنيّة

Biraz düşün. Duygularım yerlerde sürünüyor. K-9 köpeklerinin alamayacağı kokuları alıyorum.
فكر بذلك، مشاعري متقدة والتقط روائح لن تلتقتطها نصف وحدة الكلاب البوليسية

Bu pepperoni patlayıcı bir madde olsaydı havaalanlarımızdaki Alman çoban köpeklerinin yerine geçebilirdin.
لو كان البابروني مادة متفجرة قد يكون بإمكانك استبدال الكلاب الألمانية في مطارات أمتنا

Kurallar var. Sokak köpeklerinin rapor edilip kayıt edilmesi zorunlu.
لقد وضعوا القوانين , الكلاب المهجنة لابد أن يتم التبليغ عنها

O buz gibi elini bogazimda köpeklerinin solugunu topuklarimda tirpaninin o acimasiz ve keskin sesini kapimda hissetmekteyim.
أشعر بقبضته الباردة حول عنقي وبأنفاس كلابه على قدمي وصوت صرير منجله المخيف على باب غرفتي

Bunu sorduğumuzda öğrencilerin ilk söyleyeceği şey kedi veya köpeklerinin beyni olduğu olacaktır ve çoğu bir farenin veya hatta küçük bir böceğin bir beyni olduğunu söyleyecektir, fakat neredeyse hiçbiri bir bitkinin veya ağacın veya çalının beyni olduğunu söylemez.
وعندما نسأل هذا، سيخبرنا الطلاب فوراً أن قطتهم أو كلبهم لديهم دماغ، ومعظمهم سيقولون أن الفأر أو حتى حشرة صغيرة لديهم دماغ، ولكن تقريباً لا أحد يقول أن نبتة أو شجرة أو شجيرة لديهم دماغ.

İşçilerini kendi köpeklerinin köpek mamaları yemeleri için zorluyor
عندما يضطرّ الموظفون أن يأكلوا طعام كلابهم الخاص.