| Bir süre sonra New York'a döndüm ve Brooklyn köprüsünde trafikte kalmayı anlatan bu görseli yaptım. | TED | وبعد فترة، عدت إلى مدينة نيويورك، ورسمت هذه الصورة وأنا عالق في جسر بروكلين عند ازدحام مروري. |
| Zil Wells caddesi köprüsünde, altı blok ötede. | Open Subtitles | هذا الجرس يتواجد على جسر ويل ستريت علي بعد 6 بنايات من هنا |
| Katedraller şehri.Evet, seni Danube köprüsünde görüyorum evlat. | Open Subtitles | آه، مدينة الكاتدرائيات نعم، وأنا أراك هناك بالفعل على جسر نهر الدانوب، يافتي |
| Burası 1-Mary-38. Beşinci Cadde köprüsünde bir ulaşım aracına ihtiyacım var. | Open Subtitles | هنا "مارى" 138 احتاج الى وحده نقل على جسر الشارع الخامس |
| Öfke köprüsünde neden kaldığımı anlamıyor musun? | Open Subtitles | ألا يمكنك أن تفهم لماذا أنا عالق على جسر الغضب؟ |
| Spokane sokağı köprüsünde büyük bir trafik sıkışlığının ortasındaydık | Open Subtitles | ولكن كنا محاصرين في ازدحام المرور على جسر شارع سبوكان |
| Gökkuşağı köprüsünde hepinizi bekliyor olacağız | Open Subtitles | سنكون في انتظاركم في الطرف الآخر من جسر قوس قزح |
| Evet, intihar köprüsünde yeteri kadar görüntü alamadığı için endişeliydi. | Open Subtitles | نعم , كان يخشى عدم وجود شريط كاف من جسر الإنتحار |
| Triborough köprüsünde pijamalarıma yumurta bulaşmış halde uyanmak istemiyorum. | Open Subtitles | لا أودُ أن أستيقظ في منتصف جسر تريبورج وأتناول البيض المخفوق من على بيجامة نومي. |
| Yoksa sen George Washington köprüsünde kaç tane perçin olduğunu söyleyenlerden misin? | Open Subtitles | هل أنتِ الشخص الذي يخبر الناس بعدد المسامير -في جسر "جورج واشنطن"؟ |
| Andheria köprüsünde bir adam öldürüp .bir kız kaçırıp ormana götürmüş | Open Subtitles | قتل رجلا في جسر آندهريا إختطف فتاة وهرب بها للغابة |
| - Dün Amerika köprüsünde miydin? | Open Subtitles | هل كنت على جسر الأمريكيتيّن ليلة البارحة؟ |
| - Yargıcı, dün Amerika köprüsünde buldular. Evet. | Open Subtitles | لقد عثروا على تلك القاضية في جسر الأمريكيتيّن ليلة البارحة |
| Sana, beni bir trol köprüsünde soyup kafama bir taşla vurduktan sonra aşık oldum. | Open Subtitles | أُغرمتُ بكِ على جسر الغيلان بعد أنْ سرقتِني و رميتني بحجر على رأسي |
| Southwark köprüsünde güzel bir yer. İntihar edenler oraya gider. | Open Subtitles | فهناك بقعة لطيفة بجوار جسر سوفيك |
| Seni Sakura köprüsünde bekleyeceğim. | Open Subtitles | سأكون في إنتظارك عند جسر ساكورا |
| 1 - Mary-38. Beşinci Cadde köprüsünde ulaşım aracına ihtiyacım var. | Open Subtitles | مارى" 38 احتاج الى وحده نقل على جسر الشارع الخامس |
| - Hayır, lütfen bu gece! Hayır, yarın. Benimle Saturn-May köprüsünde buluş. | Open Subtitles | كلا، غداً، قابليني عند جسر "ساتورن ماي" حالما يحل الليل |
| Ve partimi de Brooklyn köprüsünde yapmak istiyorum. | Open Subtitles | وأريد أن أحظى بحفلتي على جسر بروكلين |
| Brooklyn köprüsünde 2 milyon dolarlık ayyaş. | Open Subtitles | بعربدة جسر بروكلن بـ مليونان دولار |
| Bugün Colorado'da, John Galt hattı yeni Rearden Metal köprüsünde başarılı bir sefer tamamladı. | Open Subtitles | اليوم فى كلورادو خط جون جالت قام برحله موفقه على الكوبرى الجديد من حديد ريردن |