- Kötü şekilde sonlandı demek biraz hafif kalır. | Open Subtitles | حسنا دعنا نقول ان الاشياء انتهت بشكل سيء |
Dük onun ismini duyduğunda öfkeleniyordu, fakat ben Dük'e Aaron'ın o kadar yıl sonra çok Kötü şekilde yenileceğini garanti ettim. | Open Subtitles | المحافظ غضب منذ سمع الاسم, لكن ساد الهدوء عندما أكدت له أرون سيخسر بشكل سيء. بعد انقطاعه عن اللعب لأعوام. |
Bir adam kendi ölüm haberini alabilmeli, en Kötü şekilde. | Open Subtitles | الرجل قد يحصل على أخبار موته بشكل سيء. |
Kötü şekilde ayrıldık demiştin ya. | Open Subtitles | عندما قلت بانكم افترقتم بشكل سيء |
Maktulün orta kısmını çıkarmak için bu kadar tecrübe gerekiyorduysa neden olabilecek en Kötü şekilde yapılmış? | Open Subtitles | إن كانت هناك حاجة لخبرة كبيرة لإزالة القسم الأوسط من الضحية... فلمَ تمّ القيام بذلك بأسوأ طريقة ممكنة؟ |
Bunu Kötü şekilde algılayabiliyorlar. | Open Subtitles | سيأخذون الأمر بشكل سيء |
Kocanızın cesedi çok Kötü şekilde çürümüş. | Open Subtitles | جسد زوجك متحلل بشكل سيء |
Kötü şekilde yaralandın. | Open Subtitles | -ستجرحين بشكل سيء |
- Olabilecek en Kötü şekilde. | Open Subtitles | بأسوأ طريقة ممكنة. |
Tyler'ın mahremiyetini mümkün olan en Kötü şekilde ihlâl etti ve sonra da herkesin görebileceği bir duruma getirdi. | Open Subtitles | لقد تعدى على خصوصية (تايلور) بأسوأ طريقة ممكنة ثم وضعها على مرأى الجميع |
John'un Marco'yu öldürdüğüne dair çıkışlar yapmak da yok çünkü böyle bir durumda, olabilecek en Kötü şekilde siki tutmamıza neden olursun. | Open Subtitles | وممنوع أي انفعالات تقول فيها إن (جون) قتل (ماركو) لأن ذلك يقضي علينا بأسوأ طريقة ممكنة |