Başına kötü bir şeyler geldi, ve bu senin gözlerini iyileştirmedi. | Open Subtitles | لقد حدث شيء سيء لكَ ولا يمكن أن يُعالج ضعفَ نظركَ |
kötü bir şeyler yaşamadıkça kimse Brangwyn'e gelmez. | Open Subtitles | لا أحد يأتي لبرانجوين الا اذا حدث له شيء سيء |
Ne kadarını anladıklarını bilmiyorum, fakat kötü bir şeyler olduğunu biliyorlar. | Open Subtitles | لست متأكد ما مقادر إستيعابهم للأمر لكن يعلمون أن شيئاً سيئاً يحدث |
Ne kadarını anladıklarını bilmiyorum, fakat kötü bir şeyler olduğunu biliyorlar. | Open Subtitles | لست متأكد ما مقادر إستيعابهم للأمر لكن يعلمون أن شيئاً سيئاً يحدث |
Hey, içeri girmeyin çocuklar. kötü bir şeyler olacak. | Open Subtitles | مهلا ، يا رفاق ، لا تذهبوا الى هناك شيئا سيئا سوف يحدث |
- kötü bir şeyler oluyor. | Open Subtitles | شئٌ مريبٌ يحدث |
Yani kötü bir şeyler olması, kesinlikle olasılık dahilinde. | Open Subtitles | لِذا , إمكانية حدوث شيء سيء موجودةٌ حتما ً |
Yine kötü bir şeyler olacak sanırım. Evet, bağlantımızın sebebi buymuş işte. | Open Subtitles | أعتقد أن شيء سيء سيحدث مجدداً. أجل، ذلك ما عليه الأمر، |
Söyle bakalım. Sokaklarda kötü bir şeyler olunca bunu sezer misin? | Open Subtitles | أخبرني بأمر، أتشعر بحدوث شيء سيء في الشارع؟ |
Tabii sana kötü bir şeyler olabilir ama hiçbir şey dışarıda olup da bunları izlemekten daha fazla acı veremez. | Open Subtitles | بالتأكيد يمكن أن يحدث لك شيء سيء لكن لا يوجد ما هو مؤلم أكثر من أن تُستثنى من الأمر |
Ama korkunu göz önüne alırsak çok kötü bir şeyler derdim. | Open Subtitles | ولكن بالحكم على مظهرك وكم تبدو مذعور سأقول انه شيء سيء جداً |
Ne, hâlâ kötü bir şeyler mi yaptığımı düşünüyorsun? | Open Subtitles | ماذا ؟ هل ما زلت تعتقد أنني فعلت شيئاً سيئاً ؟ |
Bütün bunlar kötü bir şeyler olduğunu düşündürtüyor. | Open Subtitles | وكلُّ هذا يقودني للاعتقاد أنّ شيئاً سيئاً قد حدث |
Birine gülümsersiniz, o da size gülümser kötü bir şeyler olacağı kesindir. | Open Subtitles | أنا أعلم بأنك اذا ابتسمت إلى شخص ما ومن ثم ابتسم لك لقد قررت بأن شيئاً سيئاً على وشك أن يحدث |
Bakın sadece kötü bir şeyler olacağını sezdim. | Open Subtitles | إسمع، كان عندي حدس وحسب بأنّ شيئاً سيئاً كان سيحدث |
Matt'i daha önce böyle görmemiştim ve kötü bir şeyler yapacağından korkuyorum. | Open Subtitles | فقط , لم أرى مات بهذا الشكل من قبل و لدي إحساس بأن شيئاً سيئاً سيحدث |
Belki Carlos'la ilgili kötü bir şeyler olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | ربما لاني كنت أعرف ان شيئا سيئا كان يحدث مع كارلوس |
kötü bir şeyler olacağını biliyor muydun ? | Open Subtitles | هل علمت بأنّ شيئا سيئا سوف يحدث؟ |
kötü bir şeyler olduğunu anlamıştım. | Open Subtitles | كنت أعلم أن هناك شيئا سيئا قد حدث |
- kötü bir şeyler oluyor. | Open Subtitles | شئٌ مريبٌ يحدث |
Bir çocuk çok kez birilerine kötü bir şeyler olmasını diler ve bir şeyler gerçekten olursa, suçluluk duyarlar. | Open Subtitles | الطفل يرغب في كثير من الأحيـان أن يحدث شيئاً فظيعاً لشخص مـا وإذا حدث الشيء لهذاالشخص... الطفل يعتقد بأنّه تسبّب في ذلك |
kötü bir şeyler planlıyor. Bunu hissediyorum... | Open Subtitles | أصغوا، إنه ينوي على أمر سيئ للغاية |
- Her zaman kötü bir şeyler oluyor. - Her yerde böyle hikayeler duyabilirsin. | Open Subtitles | دائماً هناك أشياء سيئه يمكنك الحصول على تلك اللعب من أى مكان |
Bana, kötü bir şeyler olduğu zaman evi nasıl temizlediğini anlatmıştın, hatırlıyor musun? | Open Subtitles | تعرفين ما تقوليه لي دائماً لتنظيف المنزل عندما يحدث أي شيء سيىء ؟ |