| Unalaq belki çok kötü bir insan ama ruhani güçleri şakaya gelmez. | Open Subtitles | لعل أنولاك شخص سيء لكن قواه الروحية ليست بمزحة |
| şimdi beni çok dikkatli dinlemeni istiyorum Harry sen kötü bir insan değilsin. | Open Subtitles | اريدك ان تسمعنى جيدا هارى انت لست شخصا سيئا |
| Biliyorum, kötü bir insan olduğumu düşünüyorsun. Aslında değilim. | Open Subtitles | انا اعلم انك تعتقدين اننى شخص سئ ولكننى لست كذلك |
| Bodrum katında yaşar. Gerçi kötü bir insan değildir. | Open Subtitles | تعيش في السرداب مع ذلك، فهي ليست شخص سيئ |
| Sana babanın kötü bir insan olduğunu düşünmediğimi söylemek istiyorum. | Open Subtitles | أريد إخباركِ أننى لا أعتقد أن والدكِ شخص سىء |
| Bazı kötü tercihler yapmış olabilir ama bu onu kötü bir insan yapmaz. | Open Subtitles | تعلمين أن قام ببعض الأمور السيئة لكن ذلك لا يجعل منه شخصاً سيئاً |
| Bu, insanı iyi bir vasi kılmasa da kötü bir insan da kılmıyordu. | Open Subtitles | ومع أن ذلك لم يجعلها وصية جيدة، إلا أنه لم يجعلها إنسانة سيئة. |
| Ama hatun sırf öyle gözüküyor diye, kötü bir insan olduğu çıkarılmaz. | Open Subtitles | لكن لأنها تبدو هكذا لا يعني أنها شخص سيء |
| Bunun için bana kızmış ya da durumu kavrayamamış olabilirsin, ama Dan kötü bir insan. | Open Subtitles | ربما تكون غاضب مني بسبب هذا او ربما تكون لا تفهم لكن ... دان شخص سيء |
| "kötü bir insan olduğum için bu başıma geliyor." | Open Subtitles | لا بد أني شخص سيء كي يحدث لي هذا |
| Kuzeni onu araba parçaları çalmaya ikna etmiş olabilir ama bu onu kötü bir insan yapmaz. | Open Subtitles | وطبعاً، ابنُ عمّه من أدخله لسرقة أجزاء السيارات لكن هذا لا يجعله شخصا سيئا. |
| Lütfen, anlamak zorundasınız, kötü bir insan değilim. | Open Subtitles | أرجوك ، يجب أن تفهم أنا لست شخصا سيئا |
| Scar o kadar da kötü bir insan değil. | Open Subtitles | هو ليس شخصا سيئا |
| Seni bıraktığım için kötü bir insan olduğumu düşünüyorsundur. | Open Subtitles | مؤكد أنكِ تعتقدين أني شخص سئ كي أعرضكِ للتبني |
| Özür dilerim ama kendi evimde bana kötü bir insan gibi davranılması hoşuma gitmiyor. | Open Subtitles | اسفة, لكن انا ? اريد ان اشعر انك تجعليني شخص سئ |
| kötü bir insan olduğunu düşünmüyorum. | Open Subtitles | مازلت أعتقد انه يستحق السعاده ولاأظن انه شخص سيئ |
| Sen kötü bir insan değilsin. Sen kötü bir insan değilsin. | Open Subtitles | انتِ لستِ شخص سيئ انتِ لستِ شخص سيئ |
| Sana babanın kötü bir insan olduğunu düşünmediğimi söylemek istiyorum. | Open Subtitles | أريد إخباركِ أننى لا أعتقد أن والدكِ شخص سىء |
| Sen kötü bir insan değilsin. Benim gibi değilsin. | Open Subtitles | لا تريدين هذا أنتِ لستِ شخصاً سيئاً , ليس مثلي |
| Lütfen seninle konuşmak istediğime ve çok kötü bir insan olduğumdan veya seni umursamadığımdan seni ekmediğime inan. | Open Subtitles | أرجوك صدق أنني أريد التحدث معك وأنني لا أتجاهلك لأنني إنسانة سيئة |
| Evet, evet, bu seni kötü bir insan yapar. | Open Subtitles | نعم، نعم، هذا يجعل منكِ شخصاً سيىء |
| Sana katılıyorum işte. Şişman oğlumun kötü bir insan olabileceğini düşünüyorum. | Open Subtitles | أنّي أتفق معق، أظن حقاً أن ابني .البدين قد يكون شخصاً فظيعاً |
| kötü bir insan olduğunu kastetmiyorum, sadece iyi olduğunu düşünmüyorum. | Open Subtitles | لا أقصد أنكِ شخص شرير ولكنك لستِ لطيفة. |
| Hayır, her şey bitti. Herkes benim çok kötü bir insan olduğumu biliyor. Bütün istediği buydu. | Open Subtitles | لا كل شئ انتهى الجميع عرف اني شخص فظيع ، هذا كل ما يريده |
| Kötü bir şey yapmış olabilir. Ama kötü bir insan olamaz. | Open Subtitles | لربما فعل شيء سيء، ولكن ذلك لايجعل منه شخصاً سيء. |
| O kadar da kötü bir insan değilmişsin sonuçta. | Open Subtitles | لستَ شخصاً مريعاً في نهاية المطاف. |
| kötü bir insan olmadığım fikrine sıkı sıkı tutundum. | TED | تمسّكت بشدة بالفكرة البسيطة بأنني لم أكن شخصًا سيئًا. |