"kötü durumda" - Traduction Turc en Arabe

    • حالة سيئة
        
    • بحالة سيئة
        
    • أسوأ الحالات
        
    • بحال سيئة
        
    • حالة فوضى
        
    • وضع سيئ
        
    • حالة مزرية
        
    • حالة يرثى
        
    • حالهما سوءاً
        
    • حال سيئ
        
    • أسوأ الأحوال
        
    • أسوأ حالاً
        
    • إنه سيء
        
    • يُرثى
        
    • في حالة صعبة
        
    O kötü durumda, bayım. Bütün gün hiçbirşey yemedi. Open Subtitles انه فى حالة سيئة ياسيدى انه لم ياكل شىء طوال اليوم
    Yerel patalojistler kalıntıların epey kötü durumda olduğunu söylüyor. Open Subtitles قال أحد الأخصائيين المحللين في علم الأمراض بأن البقايا في حالة سيئة جداً
    Gelir durumunuzu inceledik. kötü durumda. Open Subtitles لقد نظرنا لوضعكِ المالي , و هو بحالة سيئة
    Carter kötü durumda hemen bir tıbbi ekip lazım. Open Subtitles انظروا ، كارتر في حالة سيئة. ونحن بحاجة إلى فريق طبي هنا على الفور.
    Gerçekten kötü durumda. Lütfen. O benim en iyi arkadaşım. Open Subtitles انه في حالة سيئة, أرجوكِ .انه أعز أصدقائى, أرجوكِ
    En iyi oldukları zaman. Ama sorun, sevildiğini hissetmek için kötü durumda olmak zorunda olman. Open Subtitles , لكن المشكلة هي لكي تشعري بالحب عليكِ أن تكوني في حالة سيئة
    Her ne kadar arkadaşlarımı kötü durumda görmeyi sevsem de, ki bu kendimi üstün hissettiriyor, artık eğlenceli gelmiyor. Open Subtitles أحب رؤية اصدقائي في حالة سيئة لأن ذلك يشعرني بالتفوق
    Ülkenin kötü durumda olduğunu duyup duruyordum. Open Subtitles كنت لا أنفكُّ أسمع أن هذه البلاد كانت في حالة سيئة للغاية
    Pomeranyası gerçekten kötü durumda. Open Subtitles يا كلب صغير طويل الشعر لها، وقالت انها في حالة سيئة حقا.
    Odalar şu anda biraz kötü durumda, ancak biraz düzenlemeyle iyi hale gelecekler. Open Subtitles الحجرات بحالة سيئة الآن، لكن تحتاج لقليل من العمل لتحسينهم
    kötü durumda. Buraya bir vinç ya da hidrolik kaldıraç falan lâzım. Open Subtitles انها بحالة سيئة هل لدينا رفعة لنخرجها
    Alınma dostum ama oldukça kötü durumda gibi duruyorsun. Open Subtitles بلا اهانة يا رجل ولكنك تبدو بحالة سيئة
    En kötü durumda ne yapmamız gerektiğini söylemiştim, hatırladın mı? Open Subtitles أتذكرين ما اتفقنا على فعله في أسوأ الحالات ؟
    Kız iyi görünüyor. Diğeri ise epey kötü durumda. Open Subtitles الفتاة تبدو بحال جيد الأخر يبدو بحال سيئة
    - SGA kötü durumda. Open Subtitles ؟ - هيا يا فتى ،إن المنظمة فى حالة فوضى
    Böylesine kötü durumda olan bir adama göre çok konuşuyorsun. Open Subtitles تتحدث على الكثير من التـفاهات في أنت في وضع سيئ
    - Bilmiyorum. Çok kötü durumda olabilir. Open Subtitles لا أعرف ربما يكون في حالة مزرية
    Hiçbir maç gününü kaçırmazdı. Bayağı kötü durumda olmalı. Open Subtitles إنها لم تفوت أبداً محاضرة يوم المباراة ، لذا فأعتقد أنها فى حالة يرثى لها
    Ama onlar için yemek yapsaydım, daha kötü durumda bile olabilirlerdi. Open Subtitles ولكن إن طبخت لهما إزدادت حالهما سوءاً
    Oldukça kötü durumda. Nöbet geçiriyor. Open Subtitles حسناً، إنه في حال سيئ إنه مرتعد
    En kötü durumda, suikaste uğramış olabilir. Open Subtitles ربما يكون قد تعرّض للاغتيال في أسوأ الأحوال
    Galaksinin geri kalanındaki insanlardan daha fazla kötü durumda olamazlar. Open Subtitles حسناً، هم ليسوا أسوأ حالاً من بقية البشر في هذه المجرة
    kötü durumda. Open Subtitles إنه سيء
    Tanrı korusun, ne kocandan, ne Gloria Akalitus'den ne de polisten, kötü durumda olduğunu duymak istemiyorum. Open Subtitles لا أريد أن أسمع ذلك من زوجك أو من قلوريا أكولايتس أو من الشرطة لا سمح الله في تلك الحالة سوف تكوني في حالة يُرثى لها
    Elliot kötü durumda. İçinde bir Tok'ra ortakyaşamı var. Open Subtitles اليوت في حالة صعبة هناك سمبيوت توك رع في داخلة

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus