"köylüleri" - Traduction Turc en Arabe

• القرويين
• الفلاحين
• القرويّين
• القرويون
• أهل القرية
• قرويين
• قرويّ
• القرويّون
• أبناء قريتنا
• مزارعينا

Ve bunlar kalkıp, köylülerin izlerini takip etmişler, ve köylüleri bulup onları geçmişler.
وغادر هؤلاء الرجال، متتبعين آثار أقدام القرويين حتى عثروا عليهم وتخطوهم

Adamlarınız köylüleri öldüreceklerini söyledi.
جنودك قالوا بأنهم سيقتلون القرويين إن لم اسلّم نفسي

O aptal köylüleri öldürme zahmetine katlanmazdım Eğer seni suçlu bulacaklarını bilmeseydim. Tüm bunları yaptın...
لم أكن لأقتل هؤلاء القرويين الحمقى، لو أنني لم أكن متأكداً من أنهم سوف يجدون أنكِ مذنبة

Karnımı tıka basa doldurdum güçsüzlerle cinsel ilişkiye girdim ve uç kuruş için aç köylüleri sıkıp suyunu çıkarttım.
وإشعال فتيلة فانوسي والتضييق على الفلاحين الجياعى حتى يعطونني عُشر أموالهم ضريبة

Onlar da sadece seni iyi göstermek için köylüleri öldürdü.
وهم قتلوا القرويّين فقط لجعل سمعتك جيّدة لديهم

Sardunya köylüleri gibi, ait olduğumuzu bilmek biyolojik bir gerekliliktir, yalnızca aramızdaki kadınlar değil.
مثل القرويون في ساردينيا، إنها ضرورة بيولوجية أن نعلم إنتمائنا، وليس فقط النساء بيننا.

Biri köylüleri uyutup nanositleri harekete geçirmek için, ...diğeri de gündüz olunca kapatmak için.
وضع القرويين للنوم وتفعيل خلايا النانو والثاني : ليوقف الخلايا خلال النهار

Bazen köylüleri bulmak çok zor oluyordu.
كان صعب في أغلب الأحيان تحديد مكان القرويين

Savunmasız köylüleri yağmalamaya ve ganimeti toplamaya gidiyorduk.
أتوا ليسلبوا وينهبوا مجموعة من القرويين الذين لا يملكون قدرة على الدفاع

Masum köylüleri bu işe karıştırmayalım, başka bir yere gidelim!
دعنا نترك هؤلاء القرويين الأبرياء ونحل المسألة بعيداً

Pirinç bulmaları için bazı köylüleri yollamışlar.
لقد أرسلوا بعض القرويين ليبحثوا عن الأرز

- Eğer şimdi harekete geçersek, masum köylüleri yaralama riskini alırız.
إذا قمنا بأي عمل، فإننا نخاطر بإصابة هؤلاء القرويين الأبرياء

köylüleri korkutmak değil onlara uyum sağlamak istiyorsun, değil mi?
أتقصد أنك تريد أن تندمج معم و ألا تخيف أولئك القرويين ؟

Eminim olayların büyümemesi için, köylüleri etkisiz hale getirmemden memnun kalmışsınızdır.
أؤكد لك ستكون سعيد لأن تعرف هذا الذى اخضع الفلاحين بدون حادثة أخرى

Eğer askerlerim onları bir daha görürse, bütün köylüleri öldüreceğim.
إذا رآهم جنودى مرة أخرى سوف أقتل جميع الفلاحين

Bana bak pislik, beni bu köylüleri korkuttuğun gibi korkutamazsın.
اسمعي، لا يمكنكِ إخافتي كما تخيفين أبناء الفلاحين

Kaleye giriyoruz, Isabella'yı yakalayıp köylüleri serbest bırakıyoruz.
ندخل القلعة، نأسر إيزابيلا، نطلق سراح القرويّين

Ama..köylüleri incitmemenizi umuyorum.
لكنّي أتمنّى بأنّك لن تؤذي إخواننا القرويّين.

köylüleri sesinizi yükseltmeden kontrol altında tutabiliyorsunuz?
هذه السيطرة على أهل القرية من دون أن ترفع صوتك حتى ؟

Ama Avrupa basınlarının süzgecinden geçtiğinde, pis Müslümanların zavallı savunmasız Hristiyan köylüleri öldürdüğü bir olaydan ibaret hale geldi.
لكن بعد تنقيتها من الصحافة في أوروبا ،فكانت حالة بسيطة من العنف مسلمون بغيضون يقتلون قرويين مسيحين مساكين عُزّل

Vahşi zombi sürüsü, Ara Topraklar'daki bütün köylüleri katletti.
جحافل زومبي مفترسة ذبحت كل قرويّ في المنطقة الوسطى

- köylüleri beslemeye bunlar yetmez.
ليس كافٍ إلى لإطعام كلّ القرويّون

İlaç için en nitelikli köylüleri gönderdik.
لقد أرسلنا أكثر أبناء قريتنا كفاءه لجلب الأدويه

Doğal kaynaklarımızdaki azalmanın köylüleri nasıl birbirine düşürdüğünü anlatılıyor.
ترينا كيف سبب نضوب مصادرنا الطبيعية بتحرّيض مزارعينا ضدّ بعضهم البعض