"küçük bir servet" - Traduction Turc en Arabe

    • ثروة صغيرة
        
    • ثروه صغيره
        
    Drake ailesi gayrimenkulları ile küçük bir servet sahibi oldular. Open Subtitles عائلة دريك كونت ثروة صغيرة بملكية بعض العقارات في البلدة
    Karşılılığında aldığım sigaralar sayesinde tüm bu feryat figanın ortasında yazdığım romanım için gerekli miktarda kağıt ve kalemi, sağlamaya yetecek küçük bir servet kazanmıştım. Open Subtitles وحصلت على ثروة صغيرة من السجائر والتي بدورها وفرت لي اوراقا واقلام لآجل روايتي
    Emrimi gerçekleştirecek büyücüyü altından küçük bir servet bekliyor. Open Subtitles ثروة صغيرة من الذهب تنتظر الساحرة التي تحل محلي
    İnanamazsınız, birkaç saat içinde küçük bir servet yapıyor. Open Subtitles لن تصدق ذلك، في ساعات قليلة استطاع تحصيل ثروة صغيرة
    küçük bir servet çalıyorsun ve sahilde güzel bir Amerikalıyla yatıyorsun. Open Subtitles تسرق ثروه صغيره ثم تكذب الى الجمال الامريكى على الشاطىء.
    Size küçük bir servet ödüyorum, doktor. O yüzden negatif düşüncelerinizi lütfen kendinize saklayın. Open Subtitles لقد دفعت لك ثروة صغيرة أيها الدكتور، لذا رجاءً، احجب آرائك السلبية
    küçük bir servet kazanmana yardım edip diş tellerimi bilhassa bir hafta önce çıkardım da ondan. Open Subtitles لأنني ساعدتك في الحصول على ثروة صغيرة ولأنني أزلت تقويم أسناني قبل اسبوع بشكل متعمد
    Hafızamı birazcık çalıştırmam ile piyasadan küçük bir servet kaldırdım. Open Subtitles بإستخدام بعض الإسترجاع لذكرياتي، لقد تمكنت من تكوين ثروة صغيرة في السوق
    Büyük yaştaki istenmeyen yetimleri alıp paranın bizim iyiliğimiz için kullanıldığına dair ajansları ikna edip kandırarak küçük bir servet elde etti. Open Subtitles لقد جنت ثروة صغيرة من حضن الأيتام الكبار الغير المرغوب بهم خادعةً الوكالات بإقناعهم أنّ هذا المال من أجل تحسن حياتهم
    Ve eskiden çalıştığın bir adamın sana küçük bir servet bırakarak seni garip bir duruma düşürmesini tabii ki istemiyorum. Open Subtitles لكنه لأجله، ولا أريد أن أضعكِ في موضع محرج حينما رجلٌ ما كنتِ تعملين معه يترك لابنك ثروة صغيرة.
    İshak'ı altın bir çanta ile küçük bir servet tutarındaki onun deliryum... Open Subtitles إيزاك وبحوزته جعبة من الذهب ما يساوي ثروة صغيرة
    Novgorod etrafında arkadaşlar edinebilmek için küçük bir servet harcadım. Open Subtitles انا انفقت ثروة صغيرة لأقوم بعمل صداقات فى المناطق النائية حول نوفغورود
    İnsanlar "Uzay sanayinde küçük bir servet yapmış adam hakkındaki espriyi duydun mu?" TED سيقول الناس: "هل سمعت النكتة التي يقولونها عن ذلك الرجل الذي جمع ثروة صغيرة من صناعة الفضاء؟"
    Evet, küçük bir servet kazandı. Onunla da özgürlüğünü aldı. Open Subtitles نعم، وربح ثروة صغيرة أمنت له الحرية
    Hasarsız hali, küçük bir servet değerinde. Open Subtitles لم يصب بأذى, الأمر يستحق ثروة صغيرة.
    - ...ve küçük bir servet yaptılar. Open Subtitles عدة مرات وقم بتكوين ثروة صغيرة
    Muhtemelen küçük bir servet değerinde ve kolay lokma olduğumu söylemişsindir. Open Subtitles لكنّي لا أستطيع ربما أخبرتهم أنّي لديّ ثروة صغيرة وحصلت عليها بسهولة. - لا -
    O yüzden, küçük bir servet ödeyip, hayatımı riske atmadan önce aleti teslim edebileceğini yüzde yüz bilmek istiyorum. Open Subtitles لذلك ,قبل أن أسلم ثروة صغيرة... وأخاطر بحياتى ,اريد أن %أعرف 100... أنك تستطيع, فى الحقيقة تسليم الجهاز.
    Dougie ona küçük bir servet kazandıracak ve bir kez güvenini kazandıktan sonra, ona asla ihanet etmez. Open Subtitles (دوجيو) سيجمع له ثروة صغيرة وحالما يسترد مكانته وثقته .. فلن يفكر مجدداً في التخلص منه
    Bu sepette her biri küçük bir servet değerinde tam 12 tane Faberge yumurtası var. Open Subtitles هناك 12 بيضة (فابروجيه) بتلك الخزانة وكل واحدة تساوي ثروة صغيرة
    küçük bir servet çaldığını biliyoruz. Open Subtitles نحن نعرف انك حصلت على ثروه صغيره

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus