| Bu patladığında, içindeki tüm küçük toplar odaya dağılır. | Open Subtitles | و عندما ستنفجر القنبلة ستتطاير كرات صغيرة جدا بيضاء في جميع انحاء الغرفة |
| Yani tabii ki bok böceği aynı zamanda dışkı yemekten, dışkıda yaşamaktan ve dışkıdan küçük toplar yapmaktan da hoşlanıyor. | Open Subtitles | وبالتأكيد، خنفساء الروث تستمتع بالتهام الروث والعيش فيه وصنع كرات صغيرة منه |
| Ona bir lakap takalım, "küçük toplar"a ne dersin? | Open Subtitles | (لنعطيه إسمًا, مارأيك بـ (ليتل بولز. |
| Önce banyo yapalım "küçük toplar" | Open Subtitles | (لنستحم أولًا يا (ليتل بولز. |
Arabe 
Anglais 
Français 
Espagnol 
Allemand 
Portugais 
Turc 