Baltanı her zaman kütüğe sapla, evlat. Ağzı temiz ve keskin kalır. | Open Subtitles | . دائماً إغرس النصل في الجذع ، يا بني لكي يبقى النصل حاداً |
kütüğe bağlanan ben oldum. Berbattı. | Open Subtitles | كنت انا الشخص الذي تم ربطه على الجذع كان ذلك سيئا |
Yalnızca iki tane olduğu için bir kişi kütüğe bağlanmak zorunda. | Open Subtitles | وبما انهما اثنان واحد منا سيربط في الجذع |
Bu ufaklık kütüğe başka bir yerden gelmiş. | Open Subtitles | دخل هذا الصغير إلى الجذع الأجوف من مكان آخر. |
Sarıl o kütüğe, sanki birine son kez sarılıyormuşsun da bir daha asla sarılamayacakmışsın gibi sarıl. | Open Subtitles | احضن ذلك الجذع يا هذا احضن ذلك الجذع كما لو كانت آخر مرة اعطه حضن الوداع |
Sonunda kütüğe bağlanan sen oldun. | Open Subtitles | ذهبت انت إلى الجذع |