| kütüphaneden daha bir yıI önce bir felsefe kitabı almıştım. | Open Subtitles | لقد إستعرت كتابا فى الفلسفة من المكتبة لمدة ، حوالى.. |
| Hey, bebeğim eğer kütüphaneden bir not geldiyse, orada bırakır mısın? | Open Subtitles | أنا في الممر إذا كان هناك مفكرة من المكتبة أتركيها مكانها |
| Eğer herkes kütüphaneden kitap çalarsa başkaları için hiç bir şey kalmaz! | Open Subtitles | أذا سرق الكل الكتب من المكتبة لن يبقى شيء لأي شخص آخر |
| 18 yaşındaydım ve sıkılmıştım. kütüphaneden arılar hakkında bir kitap aldım ve geceyi onu okuyarak geçirdim. | TED | كان عمري 18 سنة وأشعر بالملل، فاستعرت كتابا عن النحل من المكتبة قضيت الليل بقراءته. |
| Lisa, sanırım oğlum Brick'i kütüphaneden tanıyorsun. | Open Subtitles | ليزا، أظن أنكِ ربما تعرفين ولدي بريك من المكتبه |
| Belki gelecek yaz kütüphaneden dışarı adımınızı atmazsınız. | TED | رُبّما في الصيف المقبل ستقَضي وقتك في المكتبة |
| Tüm öğrencilerin yolu kütüphaneden geçer. | TED | حيث أنه يجب على كل الطلاب المرور عبر المكتبة. |
| Daha fazlası yarın. Resimleri isteyenler için kütüphaneden gelen resimler de var. | TED | المزيد غداً. أيضاً لدي صور جاءت من المكتبة لأؤلئك الذين سألوا عن الصور. |
| Merkez kütüphaneden aldım, benim için bir kopyasını çıkardılar. | Open Subtitles | عرفت هذا من المكتبة العامة طلبت منهم تصويرها لي |
| Ne şans ki daha bu sabah kütüphaneden bir dolu kitapçık aldım. | Open Subtitles | لحسن الحظ فقد أخذت كتيبات من المكتبة العامة هذا الصباح |
| kütüphaneden bu kitabı almakla iyi iş yapmışım. | Open Subtitles | من الجيد أنني استعرت هذا الكتاب من المكتبة العامة يُسمى: |
| kütüphaneden içeriye girme ve kitaplara bakabilme arzusuna... ..dayanamadığını düşündüm. | Open Subtitles | أفترض أنه لم يقاوم إغراء الدخول إلى المكتبة وإلقاء نظرة على الكتب |
| Babam kütüphaneden bu kitapları gönderdi ve teşekkür etti. | Open Subtitles | أرسل أبى الكتب من المكتبة وهو يقول شكراً |
| Hiçbir şart altında kütüphaneden dışarı çıkarılmamalı. | Open Subtitles | لا يَجِبُ أنْ يُؤْخَذَ مِنْ المكتبة تحت أية ظروف. |
| Kenarında mor mürekkep var, sanki bir kütüphaneden alınmış gibi. | Open Subtitles | له حبر إرجواني على الحافة مثل طابع تعريف المكتبة. |
| - kütüphaneden günde dört kitap okuduğunu söylediler. | Open Subtitles | إنهم يقولون في المكتبة أنك تقرأ أربع كتب في اليوم |
| Görünüşe göre geçen sene kütüphaneden kaybolan bayrak. | Open Subtitles | يبدو أنه العلم الذي اختفى من المكتبة العامة السنة الماضية |
| Ben gelinceye kadar kütüphaneden ayrıImaman gerektiğini söylemiştim. | Open Subtitles | أعتقد أنني أوضحت ذلك لم يجب أن تتركِ المكتبة إلا عندما أتتي |
| Lionel Marshall. kütüphaneden yeni dönüyordu. | Open Subtitles | اه,ليونيل مارشال, كان قد حضر من المكتبة, |
| Sen konuşmasından sonra babamı meşgul et ve kütüphaneden uzak tut. | Open Subtitles | فقط اهتمي بأبي بعد خطابه وبعيدا عن المكتبه |
| 30'larında yani neden gidip, kütüphaneden 96 sonrasi herşeyi toplamıyorsunuz. | Open Subtitles | إنّه في مُنتصف الثلاثينيات، لذا لمَ لا نأخذ كلّ شيءٍ من مكتبة الجامعة لعام 1996 وما بعدها؟ |
| Tamam, belki kütüphaneden ziyade başka yerlerde takılıyordum mesela açılır-kapanır mısır gevreği dolabında. | Open Subtitles | حسناً ربما قضيت وقتاً أقل بالمكتبة من خزانة حبوب الإفطار |
| Bu yüzden herkes kütüphaneden nefret ediyor. İşte, üç doların. | Open Subtitles | هذا سبب كُره الجميع للمكتبة هاك الـ3 دولارات. |