Her neyse, olayın tam ortasında, kıllı bir gergedan gibi terlemeye ve horultu çıkarmaya başladı. | Open Subtitles | على أية حال, في وسط الأمور كان يعرق ويشخر كوحيد قرنٍ كثيف الشعر |
Pürüzsüz ve yumuşak olabilirler, ancak yerine koyabileceğin güçlü, dalyan gibi, maddi imkanı olan, kıllı bir erkeğin yok. | Open Subtitles | لكنها لا تصلح بديلاً لرجل قوي ضخم كثيف الشعر |
Tırnaklarını yiyen bir adamdan, ...vücudu kıllı bir adamdan ve çiçek bozuğu burunlu bir adamdan bahsettin. | Open Subtitles | لقد اخبرتينا عن الرجل ذو الاظافر الطويله والرجل كثيف الشعر. و الرجل ذو الانف المثقب |
Bunu maymun yerine araba oluşturmaya programlamış olsak kıllı bir Buick'e bakıyor olurdunuz. | Open Subtitles | لخروج سيارة بدلا من قرد , سنجد اننا ننظر الى مكعب من الشعر |
Dostum senin kıllı bir göğsün var. | Open Subtitles | انت لديك صدر مع الكثير من الشعر |
Hiç görmediğiniz kadar kıllı bir yaratık. | Open Subtitles | أكثر من وجه أي مخلوق كثيف الشعر |
Onun kıllı bir kadın olduğunu söylemek istemedim. | Open Subtitles | لم أقصـد أن لديهـا مهبلا كثيف الشعر |
Büyük kıllı bir örümcek! | Open Subtitles | عنكبوت كبير و كثيف الشعر |
"kıllı bir erkek mi" dedin? Evet, evet. | Open Subtitles | -هل قلت "رجل ضخم كثيف الشعر"؟ |