Hayal kırıklığına uğrattığım içini üzgünüm ama umarım bunu çiçekler telafi eder. | Open Subtitles | آسف على تخييب أملك، لكن آملت أن أعوض عن ذلك بالزهور |
Sizi hayal kırıklığına uğrattığım için üzgünüm ama yıllardır görüşmelerimiz yatırımcıların beklentileri ile ilgili. | Open Subtitles | يؤسفني تخييب رجائك لكن لسنوات ونحن لا نتناقش سوى أمور العمل |
Bak, Indiana meselesinde seni hayal kırıklığına uğrattığım için gerçekten üzgünüm. | Open Subtitles | انظري ، انا اسف بشده لاني خذلتك بشأن انديانا |
Seni hayal kırıklığına uğrattığım için üzgünüm Jonah ama bu benim filmim. | Open Subtitles | اسمع, أنا آسف لأنني خذلتك ولكن هذا فلمي, ياجوناه |
Üzgünüm. Hayal kırıklığına uğrattığım için üzgünüm. Eskiden rolün ne gerektiriyorsa yapardın. | Open Subtitles | ـ آسفة لأنّي خيبت ظنك ـ أنّكِ أعتدتِ فعل كل شيء لأدواركِ |
Seni hayal kırıklığına uğrattığım için üzgünüm ama Dünya'ya gitmiyoruz. | Open Subtitles | حسنا، أنا آسف لتخييب ظنك نحن لسنا ذاهبين الى الأرض |
Ne yazık ki benim Seni hayal kırıklığına uğrattığım için üzgünüm. | Open Subtitles | حَسناً، هو فقط ني. آسف لخَيبة أملك. |
Seni hayal kırıklığına uğrattığım için özür dilerim Madeline. | Open Subtitles | آسف على إحباطك يا مادلين |
- Sizi hayal kırıklığına uğrattığım için üzgünüm çocuklar. | Open Subtitles | أعتذر عن تخييب ظنكم يا رفاق. أنا لستُ كذلك. |
Sizi hayal kırıklığına uğrattığım için üzgünüm ama onu hayatımda ilk kez görüyorum. | Open Subtitles | يؤسفني تخييب ظنّكم لكنْ لمْ يسبق أنْ رأيتها في حياتي |
Sizi hayal kırıklığına uğrattığım için üzgünüm ama onu hayatımda ilk kez görüyorum. | Open Subtitles | يؤسفني تخييب ظنّكم لكنْ لمْ يسبق أنْ رأيتها في حياتي |
Neden? Herşeyden önce, sizi hayal kırıklığına uğrattığım için çok özür dilerim. | Open Subtitles | حسنًا, بدايةً, أنا آسفة على تخييب أملكِ |
Seni hayal kırıklığına uğrattığım için üzgünüm, tamam mı? | Open Subtitles | انني آسفه , لانني خذلتك , حسنا |
Seni hayal kırıklığına uğrattığım için üzgünüm tamam mı? Hayır. | Open Subtitles | انني آسفه , لانني خذلتك , حسنا |
Seni hayal kırıklığına uğrattığım için özür dilerim. | Open Subtitles | أتعلم, أنا آسفة جداً لأنني خذلتك |
Silahla oynamayacağım, anne. Seni hayal kırıklığına uğrattığım için özür dilerim ama ben de Sophia'yı aramayı ve kampımızı korumayı istiyorum. | Open Subtitles | لن ألعب به يا أمي، فهو ليس لعبة، آسف لأني خذلتك... |
Noel hediyelerine gelince hayal kırıklığına uğrattığım tek kişi Joy değildi. | Open Subtitles | لم تكن جوي الوحيد التي خيبت أمله حينما يأتي موعد هدايا الكريسمس |
- Sizi hayal kırıklığına uğrattığım için üzgünüm, Big D. - Beni mi? ! | Open Subtitles | ـ آسف لأني خيبت ظنك يا دي الكبير ـ خيبت ظني؟ |
Konuşunca da onu hayal kırıklığına uğrattığım her anı anlatıyor. | Open Subtitles | وعندما نفعل ذلك، عادة ما يشمل فقط تذكيري بكل الطرق التي خيبت أمله فيني |
Hayal kırıklığına uğrattığım için üzgünüm Zachary, ama adam izahat vermiş. | Open Subtitles | آسف لتخييب أملك يا زاكاري لكنه كان حاضرا أثناء العملية |
- Hayal kırıklığına uğrattığım için üzgünüm. | Open Subtitles | -حسبتك شخصاً آخر -أعتذر عن إحباطك |