Beni hayal kırıklğına uğrattın, Servisi hayal kırıklığına uğrattın ve, açıkçası, kendinide hayal kırıklığına uğrattın. | Open Subtitles | لقد خذلتني و خذلت المخابرات و أظنك خذلت نفسك |
Aileyi hayal kırıklığına uğrattın. Duruşmadan sonra onlarla birlikteydim. | Open Subtitles | لقد خذلت تلك العائلة لقد جلست معهم بعد المحاكمة |
Sana kaç defa şans tanıdım ama beni hayal kırıklığına uğrattın! | Open Subtitles | أعطيتك فرصة و ثانية و العديد من الفرص لقد خذلتني |
Beni hayal kırıklığına uğrattın, sen zavallısın ve zayıfsın, artık seni sevmiyorum. | Open Subtitles | خيبت أملي فيك حقا أنت مثير للشفقة وضعيف وأنا لم أعد أحبك |
Bu şehri hayal kırıklığına uğrattın! | Open Subtitles | لقد أخزيت هذه المدينة |
Chico, beni hayal kırıklığına uğrattın! Bunu nasıl yapabilirsin? | Open Subtitles | تشيكو لقد خاب أملي فيك كيف أنت تفعل ذلك؟ |
Benjy, beni hayal kırıklığına uğrattın, ve kovulmadığın için ne kadar şanslısın bilemezsin! | Open Subtitles | بينجي,لقد خيبت ظني بك أنك محظوظ لعدم فصلك ماذا؟ |
Açıkçası beni hayal kırıklığına uğrattın. Bana güvenirsin sanmıştım. | Open Subtitles | في الحقيقة أشعر بخيبة أمل قليلة بأنك لا تثق بي |
Krusty, herkesi hayal kırıklığına uğrattın. | Open Subtitles | كرستي لقد خذلت الجميع |
- Sen cumhuriyeti hayal kırıklığına uğrattın. - Tanrılar aşkına! | Open Subtitles | لقد خذلت الجمهورية - يا إلهي - |
Beni hayal kırıklğına uğrattın, servisi hayal kırıklığına uğrattın. | Open Subtitles | لقد خذلتني, و خذلت الخدمة |
Ve açıkçası kendini de hayal kırıklığına uğrattın. | Open Subtitles | و بصراحة, أظنك خذلت نفسك أيضا |
Sana kaç defa şans tanıdım ama beni hayal kırıklığına uğrattın! | Open Subtitles | أعطيتك فرصة و ثانية و العديد من الفرص لقد خذلتني |
Sorun şu ki, beni şu canavar işinde hayal kırıklığına uğrattın. | Open Subtitles | الأمر أنه، حسناً لقد خذلتني في مهمة الوحش هذه |
Beni hayal kırıklığına uğrattın, Bay Ünlü Lanet Polis. | Open Subtitles | لقد خيبت أملي,أيها الشرطي الشهير الملعون |
Sana karşı dürüst olacaksam, Beni fazlasıyla hayal kırıklığına uğrattın. | Open Subtitles | ولكي أكون صريحاً معك، لقد خيبت أملي للغاية. |
Bu şehri hayal kırıklığına uğrattın! | Open Subtitles | لقد أخزيت هذه المدينة |
Bernard, beni hayal kırıklığına uğrattın. | Open Subtitles | ذلك فظيع علينا فعل شيئ برنارد, لقد خاب أملي فيك |
Beni hayal kırıklığına uğrattın. Bunca yıldır mücadele ediyoruz. | Open Subtitles | لقد خيبت ظني كل تلك السنوات التي كنا نتبارز بها |
Bayan Eisenhower'ı hayal kırıklığına uğrattın. Amerikan halkını hayal kırıklığına uğrattın. | Open Subtitles | خيبت أمل سيدة"ايزنهور" خيبت أمل الشعب الامريكي |
"Beni hayal kırıklığına uğrattın" ifadesine çalışmalı. | Open Subtitles | الأحرى أن تتدرب على وجه:"لقد خيبت ظنى فيك" |
Ama çok da şaşırmadım. Her zaman beni hayal kırıklığına uğrattın. | Open Subtitles | ولكن هذا لم يفاجئني كثيرًا لطالما كنتِ دائمًا مخيبة للآمال |
Bizi hayal kırıklığına uğrattın, Dawes. | Open Subtitles | لقد خذلتنا يا دوس |
Chico, Chico, Chico, beni hayal kırıklığına uğrattın. | Open Subtitles | شيكو، شيكو، أنتَ تُخَيبُ أمَلي يا رجُل لماذا يا إل سيد؟ |
Beni hayal kırıklığına uğrattın, dostum. | Open Subtitles | أنت تخيب أملي يا صديقي القديم |
Beni son kez hayal kırıklığına uğrattın. | Open Subtitles | لقد خذلتيني للمرة الاخيرة |
Beni hayal kırıklığına uğrattın Ofelia! | Open Subtitles | لقد خيبت أملى يا أوفيليا |