Burada küçük eflatun kır çiçekleri vardı. Ağaçlar... | Open Subtitles | لقد كان هناك تلك الزهور البرية بنفسجية اللون الصغيرة و أشجار |
Onun etrafına hanımeli ve kır çiçekleri ekmiş. | Open Subtitles | و زرعت المئات من الزهور البرية.. |
kır çiçekleri, güneş ışınlarını bulmak için hareket etmezler. | Open Subtitles | الزهور البرية لا تتحرك لتتبع أشعة الشمس |
Onun için kır çiçekleri ve deniz kabukları toplarım, ve ona karşışık bir kaset yapıyorken, bodrumda kardeşimin ona yapıyor olduğundan farkında değilim. | Open Subtitles | أقوم بجمع الأصداف البحرية و الزهور البرية بالنسبة لها، و بينما أنا مما يجعل لها إلى Mixtape ، لا تفعل سوى القليل وأنا أعلم جعل أخي لها في الطابق السفلي. |
kır çiçekleri topladım! | Open Subtitles | أنا جمعت الزهور البرية ! |