Antrenörü bu yıl 4 dakikayı kıracağını düşünüyor.. | Open Subtitles | مدربه يعتقد أنه سيكسر الـ4 دقائق هذا العام |
Gelecek sene eyalet rekorunu kıracağını söylemiş miydim? | Open Subtitles | هل ذكرتُ إنه سيكسر رقم القياسي للولاية العام القادم؟ |
- Niçin? Batı Virjinya, kurbanları üstünde buz kıracağını kullanmayı seviyor... artı Buz Kıracağı ve Çimento Kafa, Batı Virjinya'da... | Open Subtitles | حسنا غرب فيرجينيا يفضلون استخدام معول الثلج على ضحاياهم |
Tam da buz kıracağını aldığınız zaman. | Open Subtitles | وفي الوقت نفسه اشتريتِ معول ثلج |
20 yıllık evlilikten sonra kalkmış ceviz kıracağını özlüyor. | Open Subtitles | عشرون عاما من الزواج و جل ما تفتقده هي كسارة البندق |
Gerçekten de kemiklerimi kıracağını düşünmüştüm. | Open Subtitles | حتى ظننت أنها ستحطم عظامى، حرفياً |
...çünkü bana, bir daha seninle konuşursam diz kapaklarımı kıracağını söylemiştin. | Open Subtitles | لأنك قلتى لى اذا تحدثت معكى ثانية, ستكسرين ركبتى. |
Sana söylemek istediğim şey şu ki, senden uzak durdum çünkü kalbimi kıracağını düşündüm ve bu beni çok korkuttu. | Open Subtitles | 51,892 أريد أخبارك أن السبب لأبتعادي أنني كنت خائفاً أنك ستحطمين قلبي |
Onunla uğraşırsam, boynumu kıracağını söyledi. | Open Subtitles | قال ان اعلمه في اي وقت اريد ان اضربه وقال انه سيكسر عنقي |
Bunun kalbimi kıracağını düşündün mü? | Open Subtitles | الحقيقة انك لم تفكري ان ذلك سيكسر قلبي |
Koşuculardan birinin bacağını kıracağını hayal ederim. | Open Subtitles | أتخيل أن أحدهم سيكسر ساقه |
Diz kapaklarımı kıracağını söyledi. | Open Subtitles | قال أنه سيكسر ركبتي |
Üzerine bir mesaj iliştirilmiş buz kıracağını kalbe saplamak. | Open Subtitles | معول ثلجي يخترق القلب مع رسالة معلقة به |
Buz kıracağını bırak ve konuşalım. | Open Subtitles | ضع معول الثلج أرضا و يمكننا ان نتحدث |
Onu yakaladın ve buz kıracağını öldüresiye arkadan sapladın. | Open Subtitles | وأمسكت به وغرزت معول الثلج في ظهره، وقتلتـه! |
Buz kıracağını bırak. | Open Subtitles | ضع معول الثلج أرضا |
Jess'i rahat bırakmazsam kafamı kraker gibi kıracağını söyleyerek tehdit etti. | Open Subtitles | هدد بسحق جمجمتي مثل كسارة جوز إن لم أتخلى عنها |
Boynuna buz kıracağını saplamaya gelmediğimi nereden biliyorsun? | Open Subtitles | كيف تعرف أنني لم آتي هنا لوضع كسارة ثلج في رقبتك ؟ |
Boynuna buz kıracağını saplamaya gelmediğimi nereden biliyorsun? | Open Subtitles | كيف تعرف أنني لم آتي هنا لوضع كسارة ثلج في رقبتك ؟ |
Gerçekten de kemiklerimi kıracağını düşünmüştüm. | Open Subtitles | حتى ظننت أنها ستحطم عظامى، حرفياً |
Kalbimi kıracağını biliyordum. | Open Subtitles | علمت أنك ستحطم قلبي |
Bacağımı kıracağını söylediğine dair tanıklarım var. | Open Subtitles | لدي شهود يقولون انهم سمعوك تقولين انك ستكسرين ظهري |
Bir gün kalbimi kıracağını | Open Subtitles | أنكِ يوماً ما ستحطمين قلبي |