Christy aptal olduğumu sanıyor... ve Joe borcumu ödeyemeyeceğimi öğrenince bacaklarımı kıracak. | Open Subtitles | كريستي تظنني غبياً. وعندما يظهر جو ولا أدفع له سيكسر ساقاي. |
Gerçekten çok büyük. Sanırım kapıyı kıracak. | Open Subtitles | إنّه كبير جداً يبدو أنّه سيكسر باب الحظيرة |
Kilidi kıracak bir şey bulalım. | Open Subtitles | إنظر حولنا. شاهد ماذا يمكن أَن تجد لكسر ذلك القفل. |
Genç adam, madem büyükbabanın dişlerini kırdın, ceza olarak o da seninkileri kıracak. | Open Subtitles | ايها الولد ، أكسرت أسنان الجد؟ عليه أن يكسر أسنانك |
O Eyfel Kulesi anı tavanı kıracak o rastgele yükseklik tavanlarını ve ahşap binaların rekabete katılmasına izin verecek. | TED | لحظة برج ايفل ستكسر السقف، هذه الأسقف المرتفعة اعتباطاً، وتسمح للمباني الخشبية بأن تنضم للمنافسة. |
Sonunda rekoru kıracak at bu mu? | Open Subtitles | هل هذا هو الحصان أخيراً الذي سيحطم ذلك الرقم؟ |
Bazı kemikleri kıracak kadar sert, belki de sol dizi. | Open Subtitles | قاسياً لدرجة تكفي لتحطيم بعض العظام ربما أيضاً ركبة يسرى |
Söylediklerin, onun kalbini kıracak ve bu da iyileşmesini sağlayacak. | Open Subtitles | و سيفطر ذلك قلبَه. و هذا سيشفيه. |
Yetişkin bir zebra timsahın çenesini kıracak kadar sert çifte atabilir. | Open Subtitles | حمير الوحش البالغة لديها ايضا رفسة قاسية واللتى تستطيع بها ان تكسر فك التمساح |
Kalbini kıracak ve benim böyle bir şeyin olduğunu görmeğe dayanamam. | Open Subtitles | انه سوف يحطم قلبك, وانا لا استطيع ان اتحمل ان ارى هذا يحدث لك |
Artık teslim ol, ya da Salvatore onun boynunu kürdan gibi kıracak. | Open Subtitles | استسلم الآن, أو أن السلفاتوري سيكسر عقلها مثل سكاكر سليم جيم |
Ya iyi vakit geçicerek, ya da kalçasını kıracak. | Open Subtitles | من وجهة نظرى إما أنه سيتمتع بوقته أو سيكسر قدمه |
Eğer beni bırakmazsan, adamın boynunu kıracak. | Open Subtitles | إذا لم تطلق سراحي، سيكسر رقبة ذلك الرجل. |
Fakat aklıma kafatasını kıracak kadar ağır PVC kaplı bir şey gelmiyor. | Open Subtitles | لَكنِّي لا أستطيعُ التَفكير بأيّ شئ مصنوع من البلاستيك الثقيل يكفي لكسر في الجمجمة |
Ama yukarı doğru saplamak bıçağın ucunu omurgada kıracak kadar sert değil. | Open Subtitles | لكن كان أيضا من الصعوبة فعلا التوجه إلى الأعلى، الصعوبة بما فيها الكفاية لكسر طرف الخروج من السكين على فقرات. |
Sevgilisi onun boynunu kıracak kadar güçlü, tamam mı? | Open Subtitles | إن حبيبها هو قوي كفاية لكسر رقبتها, حسناً؟ |
Bunun nedeni sadece Lavon'un dizlerimi kıracak olması değil. | Open Subtitles | ليس فقط لان لافون قد يكسر ركبتي |
Her zaman kalbini kıracak hastaların olacak. | Open Subtitles | سيكون هناك دائما مريض يكسر قلبكِ |
Bu şekilde vurmaya devam ederse bileklerini kıracak. | Open Subtitles | تظل تلكم كما لو كانت ستكسر ساعِديها |
Eğer ona şimdi gerçeği söylersen bu sadece onun kalbini kıracak. | Open Subtitles | لو اخبرته بالحقيقة الآن سيحطم ذلك قلبه مجدداً |
Bacaklarının bir kadınınkinden daha hızlı, kollarının bir kapıyı kıracak kuvvette olduğu zamanları hatırlıyorum. | Open Subtitles | أتذكر عندما كانت ساقاك أسرع من النساء عندما كانت أذرعتك قوية كفاية لتحطيم باب |
Ve kalbini kıracak olan diğer şey ne biliyor musun? | Open Subtitles | وهل تعرفين ما سيفطر فؤاده أيضاً؟ |
- Ucuz bir kızıl için beni kıracak mısın? | Open Subtitles | تريد أن تكسر قلبي بسبب حمراء الشعر الرخيصة؟ |
Oniki maç daha başarırsa 1897'de tüm zamanların rekorunu Baltimore Orioles formasıyla kıran Willie Keeler'in rekorunu kıracak. | Open Subtitles | أثنى عشر أخرى و يحطم أرقام ويلى كيلر القياسية ... التى حققها عام 1897 فى دورى بالتيمور |
Kemiklerini kıracak ve üzerine basıp yoluna devam edecek. | Open Subtitles | سيقوم بكسر عِظامك والدهسِ على جسدك في طريق خروجه |
O inceyi kıracak ne varsa artık. | Open Subtitles | أي شي لأكسر تلك البقعة |
Fındık kıracak kadar ağır. | Open Subtitles | يصلح ليكون كسارة جوز. |
Kalbini kıracak. Kalbin zaten bir baloncuk kadar narin. | Open Subtitles | سوف تفطر قلبك وقلبك لا يزيد صلابة عن فقاعة صابون |
İleride çok kalp kıracak. | Open Subtitles | سوف يحطّم قلوب النساء يوماً ما |
Ee'si, Ruby adamla yatmıyor ama yine de Lavon'un kalbini kıracak. | Open Subtitles | اذن , هي لا تقيم معه علاقة عاطفية لكنها ستفطر قلب لافون مع ذلك |