Biz simyacıların Silentium dediği maddeyi kırdığım için nasıl bir bedel ödemek zorunda olduğumu bilmiyorum. | Open Subtitles | لست أدري ما هو الثمن الواجب دفعه لكسر ما نحن الكيميائيون نسميه الصمت |
Şu anda, Franklin'den, en sevdiği mikroskobu kırdığım için özür diliyorum. | Open Subtitles | إعتِذار إلى فرانكلن لكسر مجهرِه المفضّلِ. |
- Dün sandalyeyi kırdığım için üzgünüm. | Open Subtitles | أنا أود أن أعتذر لكسر الكرسي بالامس |
Pekala Batman, kusursuz olmayan bizler adına DVD'ni kırdığım için özür dileyebilir miyim? | Open Subtitles | حسناً يا باتمان نيابه عن جميع الغير مثاليين هل يمكنني أن أقول بأنني آسفة على كسر الدي في دي ؟ |
Pekala Batman, kusursuz olmayan bizler adına DVD'ni kırdığım için özür dileyebilir miyim? | Open Subtitles | حسناً يا باتمان نيابه عن جميع الغير مثاليين هل يمكنني أن أقول بأنني آسفة على كسر الدي في دي ؟ |
Ta ki koçumun ayak parmağını kırdığım için atılana dek. | Open Subtitles | قبل أن أطرد، لكسري إصبع المدرب. |
"kırdığım için" "kırdığım için" | Open Subtitles | ذلك ضايقها ذلك ضايقها |
Güvenini kırdığım için. | Open Subtitles | لكسر ثقتك بي |
- Tink. Asayı kırdığım için beni suçladı. | Open Subtitles | لقد لامتني على كسر الصولجان |
Phil, ahmaklık edip aldığın, dünyanın en kötü kumandasını kırdığım için özür dilerim. | Open Subtitles | (فيل) أنا آسف لكسري أسوأ جهاز تحكّم بالعالم... الذي قمتَ أنتَ بشرائه... |