Belki ilk arabası kırmızıydı ya da annesi hep kırmızı ruj sürmüştür. | Open Subtitles | ربّما كانت سيارتها الأولى حمراء أو كانت والدتها دائما تضع أحمراً للشفاه. |
Ben burada yaşarken, duvarlar kırmızıydı. | Open Subtitles | أتعرفين، عندما كنت أعيش هنا، الحيطان كانت حمراء |
Halkalardan biri diğerlerinden daha genişti ve kırmızıydı. | Open Subtitles | أحد الحلقات كانت أعرض من الباقي و كانت حمراء |
Birinin üzerinde "Pembe" yazıyordu ama içinde kalan son birkaç damla parlak kırmızıydı. | Open Subtitles | وصفت واحدة بزجاجة روز لكن بقيت قطرات قليلة في الزجاجة لم تكن وردي شاحب، ولكن أحمر مشرق |
Sen de kimsin? Daha önce sana benzer biriyle tanışmıştım, çok zekiydi; ama küçük ve kırmızıydı. | Open Subtitles | من أنت , أنا قابلت شخص مثلك وكان عبقريا ولكنه كان أحمر |
Diğer şişe ise Gül'dü, pembenin bir tonu. Ama şişenin içinde kalmış olan birkaç damla oje parlak kırmızıydı. | Open Subtitles | كانت الزجاجة تحتوى على بقايا اللون الوردى, ولكن فى القاع يوجد لون احمر |
Ama James kutuyu açtığında 3800 sineğin tamamının gözlerinin kırmızıydı olduğunu gördü. | TED | بدلاً من ذلك، عندما فتح (جيمس) الصندوق، كانت 3800 بعوضة حمراء العينين. |
kırmızıydı. Oğlum benim için yapmıştı. | Open Subtitles | لقد كانت حمراء , ابني صنعها من أجلي |
Geldiğin yerde gökyüzü neden kırmızıydı? Gerçekten mi? | Open Subtitles | لماذا السماء حمراء من حيث أتيتِ ؟ |
Gözleri kırmızıydı ve dik dik bana bakıyordu. | Open Subtitles | عيناه حمراء لامعة وببطء ثبّتَ نظرهُ عليّ... |
Tezi için, ama onunki kırmızıydı gerçi. | Open Subtitles | لفرضيته ولكن خاصته كانت حمراء اللون |
Dün gece gökyüzü kırmızıydı. | Open Subtitles | السماء كانت حمراء مساء الأمس |
kırmızıydı. | Open Subtitles | . كانت حمراء اللون |
Gökyüzü tamamen kırmızıydı. | Open Subtitles | كانت السماء حمراء تماما |
Dün gece gökyüzü kırmızıydı. | Open Subtitles | السماء كانت حمراء مساء الأمس |
Bu benim arabam değil. Benimki kırmızıydı. | Open Subtitles | هذه ليست سيارتي، سيارتي حمراء |
Renginin pembe olması gerekiyordu, ama gördüğüm kırmızıydı. | Open Subtitles | المفترض ومن أحمر لكنه وردي، بلون يصبغ أن |
Senin gördüğün kuş kırmızıydı. | Open Subtitles | الطائر الذى رأيتيه كان أحمر |
Elbiseler çıktı. İç çamaşırları kırmızıydı. | Open Subtitles | خلعت الثوب سروال تحتي أحمر |
kırmızıydı. Parlak kırmızı. | Open Subtitles | انه احمر ,ناصع الاحمرار |
Yeniydiler. Gri renkti, bazı yerleri kırmızıydı. | Open Subtitles | وقد كان جديدًا, وكان لونه رمادي وأحمر, به أجزاء رماديّة... |