Lazarre'a söyle bacağımı kırması için birini gönderebilir. | Open Subtitles | أخبر " لازار " إن لم يكن مسروراّّ يمكنه أن يرسل أحداّّ على هنا ليكسر ساقي |
Ellen Rimbauer onu insanların kalplerini kırması için yaptırdı. | Open Subtitles | إيلين ريمباور" صممته ليكسر القلوب" كما كان قلبها مكسوراً |
Vera, Leland Schiller'i durdurmaya uğraşırken neden mührünü kırması için çabaladın? | Open Subtitles | عندما حاولت (فيرا) وقف (ليلاند شيلر) لماذا تجادلت معه ليكسر ختمه؟ |
Şey, orada çok saldırgan bir buldog kırması varmış. | Open Subtitles | أيضا كان هناك خليط من الكلاب الفطس عدوانيين جدا |
Onun mutasyona uğramış insan kırması olduğunu söyle. | Open Subtitles | قل لي أنه خليط من بين إنسان و متحول |
İnsan Şempanze kırması, 1920'lerde çalınan melezleştirme programı gibi. | Open Subtitles | هجين من الانسان و القرد كالذى فعلوه في برنامج التهجين في أواخر العقد الثانى من القرن العشرين |
Koca köpek, bir Danua-Mastif kırması. | Open Subtitles | الكلب الكبير- هو كلب دانماركي درواس هجين |
Onun mutasyona uğramış insan kırması olduğunu söyle. | Open Subtitles | قل لي أنه خليط من بين إنسان و متحول |
Büyüdüğüm yerde bir rottweiler-pit bull kırması vardı, berbat bir şeydi. | Open Subtitles | تعلَم، كانَ هناكَ كلبٌ هجين حيثُ تربيت |
Yani Retriever kırması. | Open Subtitles | حسنا، انا هجين بينها |
Ya da Alman-Çin kırması bir dili. | Open Subtitles | أو هجين من الصينية-الألمانية |