Buraya ulaşmamız gerek ama çok ağır biyometriklerle Kısıtlanmış. | Open Subtitles | نريت اكتساب الوصول لكنها محظورة بنظام بيولوجي ثقيل |
Burası Kısıtlanmış bölge. | Open Subtitles | تلك منطقة محظورة |
Kısıtlanmış bir bölgeye yaklaşıyorsun! | Open Subtitles | أنت تقترب من منطقة محظورة |
Kısıtlanmış mı? | Open Subtitles | محظورة ؟ |
Şüphesiz Lagos onun evlerinden birisi olsa da, Olu kendisini orada kendini Kısıtlanmış hissediyor, özellikle eşcinsel olması bunun sebeplerinden birisi. | TED | وفي الوقت نفسه، على رغم من كون لاغوس هي بالتأكيد أحد أوطانه، دائما مايشعر أولو بأنه مقيد هناك، ليس على الأقل لأنه في الحقيقة شاذ. |
Kısıtlanmış sağlık odasında sürekli korumalar altında tut. | Open Subtitles | ضعوه في مكان طبي مقيد تحت حراسة مشددة |
Biliyoruz ki saldığımız gazlar nedeniyle iklim değişikliğiyle Kısıtlanmış bir dünya kaçınılmaz, fakat yaşadığımız dünyadan çok daha eşit ve adil bir dünya olabilir, daha iyi sağlık, daha iyi iş, ve daha iyi enerji güvenliği sağlanabilir, eğer yeterince ve hızlı bir şekilde yenilenebilir enerjiye geçebilir ve kimseyi ihmal etmezsek. | TED | ونحن نعلم أن حتما أنه سيكون عالم مقيد بالمناخ، بسبب انبعاثات قد وضعناها في العالم بالفعل، ولكن يمكن أن يكون عالما أكثر مساواة بكثير وأكثر عدلا، وأفضل بكثير للصحة، وأفضل من حيث الوظائف وأفضل لأمن الطاقة، من العالم الذي نعيشه الآن، إذا كنا قد تحولت بشكل كاف ومطلع على الطاقة المتجددة، وعدم إغفال أحد. |