Hatırım için işi kısa yoldan halledelim. | Open Subtitles | . جونى ، لأجلى ارجوك ، الطريقة السريعة ؟ |
Yapacaksan kısa yoldan yap. Sana yardım ederim. | Open Subtitles | . إذا كان ولابد ، فلتكن الطريقة السريعة . سوف اساعدك |
Bana göre, kısa yoldan zengin olmak istediğim için cezalandırıldım. | Open Subtitles | بالطريقة التي أراها , لقد عوُقبت لمحاولتي أخذ طريق مختصر |
Belki kısa yoldan diğer şirketlerin mallarına ulaşmanın peşindedir. | Open Subtitles | ربّما يحاول البحث عن طريق مختصر لاغناء الشركة |
Onu eve kısa yoldan giderken görmüştüm. | Open Subtitles | كلا لقد رأيته يأخذ الطريق المختصر للمنزل |
Çok fazla endişeleniyorsun. Bizim insanlarım yüzyıllardır bu kısa yoldan gidiyorlar. Bu da bizim hatırladığımız süre boyunca hep yolumuz olmuştur. | Open Subtitles | أنت تقلق كثيراً ، لقد سلك شعبنا هذا الطريق المختصر لقرون عديدة وكان طريقنا منذ زمن سحيق |
Bir de yaşadığımız yerden kapıya olan uzaklığı bilseydin sen de kısa yoldan giderdin. | Open Subtitles | لو كنت تعلم طول المسافة إلى الباب من بلدتنا -لكنت اخترت طريقاً مختصراً مثلنا |
- Hani kısa yoldan gidiyorduk? | Open Subtitles | فكرت انك قلت نحن ناخد الطريق المختصرة |
Çabuk olmalı. kısa yoldan halledelim. | Open Subtitles | . يجب أن نعمل بسرعة . الطريقة السريعة |
kısa yoldan, evet! | Open Subtitles | ! الطريقة السريعة ! نعم |
Sanırım kısa yoldan gideceğim. | Open Subtitles | أعتقد أنني سأتخذ طريق مختصر |
- Evet, kısa yoldan gidiyorum. | Open Subtitles | حسنـًا، لقد سلكت طريق مختصر |
kısa yoldan eve dönüyoruz. | Open Subtitles | سوف نأخذ طريق مختصر للمنزل |
Bunu kısa yoldan halletmenin bir yolunu bulmuş. | Open Subtitles | الفاعل أوجد طريق مختصر لذلك |
kısa yoldan geldim bu bize zaman kazandırdı. | Open Subtitles | هذا الطريق المختصر عبر الحديقة قد وفر لنا بعض الوقت |
Hadi kısa yoldan dönelim. | Open Subtitles | دعينا نأخذ الطريق المختصر للعودة |
İşe zaman harcamak istemedi ve kısa yoldan gitti. | Open Subtitles | لم تكن تريد أن تضعه في العمل، -لذا سلكت طريقاً مختصراً |
- Hani kısa yoldan gidiyorduk? | Open Subtitles | فكرت انك قلت نحن ناخد الطريق المختصرة |