Garip şekillerdeki çikolatalarla dolu mektupları ardı sıra kıtalar arasında uçuşuyordu. | Open Subtitles | ،محملة بأشكال غريبة من الشوكولاتة طارت رسائلهما الممتلئة مسرعة بين القارات |
kutupların iki üç derece yakınına kadar geldiklerini, ve bu şekilde kıtalar arasında benzerliği sağladıklarını düşünüyorum. | TED | فعلتها خلال درجتين او ثلاث للقطب، للمحافظة على التماثل بين القارات. |
kıtalar arasında değişkenlik gösteren, yiyecekleri nasıl sindirip metabolize ettiğimizle veya bağışıklık sistemimizin vücudumuzu istila etmeye çalışan mikroplarla nasıl baş ettiğiyle ilgili, kıtalar arasında değişkenlik gösteren birkaç özellik daha mevcut. | TED | ولكن هناك بعض الاختلافات والتي تختلف بين القارات ولا يمكن رؤيتها بالعين وهي الطريقة التي نعالج فيها الاطعمة والاستقلاب الداخلي في اجسادنا وايضا ما يقوم به جهاز المناعة في التعامل مع الميكروبات حين تحاول اختراق اجسادنا |