Sanırım bizim oralarda aynı büyüklükte bir iki tane Kıyıdaki ovalarda da birkaç tane daha büyük çiftlik var. | Open Subtitles | هناك واحدة أو إثنتان كبيرتان أفترض، هناك من حيث أتيت وبضعـة أخريات أكبر على السهول الساحلية |
Kıyıdaki bütün havaalanlarını yasadışı bir olaya karıştığını düşündüğümüz bir uçağı sormak için arıyoruz. | Open Subtitles | نحن نتصل بجميع المطارات الساحلية بحثاً عن طائرة نعتقد أنها تشترك في بعض الأنشطة الغير شرعية |
Kıyıdaki uçurumlar şimdi yuva yapan kuşlarla dolup taşar. | Open Subtitles | المنحدرات الساحلية تعجّ الآن بالطيور البحرية المعشعِشة |
Sonra eski nişanlının karşı Kıyıdaki deposunda ararsın ama orada da yoktur. | Open Subtitles | فتعرج على مخزن خليلتك السابقة على الساحل المقابل وليست هناك أيضاً |
Rapor 2, Kıyıdaki savunma pozisyonları. | Open Subtitles | تقرير 2، المواقع الدفاعية على الساحل. |
Güneyden esen bu köpekbalığı rüzgarı, bütün suyu kuzey sınırına doğru itecek yani Kıyıdaki evlerin büyük hasar görmesi bekleniyor ve endişelenmemiz gereken diğer... | Open Subtitles | لدينا الرياح جنوبية محملة بأسماك القرش تجري هنا تدفع كل المياه شمالا هنا لذلك يمكننا أن نرى ضررا كبيرا للمنازل التي على طول الساحل |
Belki tepeleri, belki de Kıyıdaki bir şeyleri. | Open Subtitles | ربما بعض النقاط على طول الساحل |
Kıyıdaki tüm güvenlik güçleri alarma geçirildi. | Open Subtitles | كل القوات الساحلية العسكرية أعلنت حالة التأهب. |
Gökyüzü hiçbir şans olmadan yavrularını Kıyıdaki bildiği her noktaya götürdü. | Open Subtitles | أخذت (سكاي) ديسميها لكل بقعة تعرفها على الساحل وحظها سيء |
Kıyıdaki bütün lokantaları mı soyacaksınız? | Open Subtitles | ستذهبون للمطاعم على طول الساحل ؟ |