Dostumuz Devin birkaç yıl önce güney kıyılarından yer satın almak için paravan şirket kurmuş, sonra ekonomik krizden etkilenmiş. | Open Subtitles | قاتل مُتعاقد , متخصص في الأنفجارات صديقُنا هذا أنشأ شركة للقذائف قبل عدة سنين أستخدمها لشراء مكان في الشواطئ الجنوبية |
Avustralya'nın acımasız kıyı ötesi tecrit kamplarından, İtalya'nın Akdeniz'de boğulan göçmenlere yardım etmeyi suç saymasına, birinci dünya ülkeleri mültecileri kıyılarından uzak tutmada ölümcül aşırılıklara gidiyor. | TED | من معسكرات الحجزالوحشية على الشواطئ في أُستراليا إلى تجريم إيطاليا للمساعدات المقدمة لللاجئين الذين يغرقون في البحر المتوسط، دول العالم الأول وصلت لحدود مميتة لإبقاء اللاجئين من الوصول لشواطئنا. |
Kuzey denizlerinin puslu kıyılarından Babil'in tarihi nehirlerine kadar tarihin en iyi savaş aracı. | Open Subtitles | من السواحل الضبابية لبحر الشمال الى انهار بابل القديمة \ افضل الات الحرب في التاريخ. |
Afrika kıyılarından iki mil açıkta duran dev bir metal canavar gördüğüne, kutsal kitap üzerine yemin etmiş. | Open Subtitles | وحش حديدي عملاق على السواحل الأفريقية |
Afrika kıyılarından doğuya Hint Okyanusu'na oradan da mercan adalarıyla kaplı Maldivler'e gidiyoruz. | TED | من شواطئ افريقيا فلنسافر إلى الشرق، حيث المحيط الهندي الشاسع إلى جزر المالديف، أرخبيل من الجزر المرجانية. |
Gemi güvenli bir şekilde Vietnam kıyılarından uzaklaştı. | Open Subtitles | (جايمس) بأمان خارج السواحِل الفيتنامية. |
Bu dizi bilinen kıyılarından en derin denizlerindeki sırlarına kadar gezegenimizin denizlerinin doğal tarihini açığa çıkaracak. | Open Subtitles | سوف تكشف هذه السلسة الستار عن طبيعة محيطات كوكبنا بدءً من أشهر الشواطيء حتى أشد البحار. عمقا وغموضاً |
Yangtze Nehrinin uzak, mehtaplı kıyılarından, ...sizi memnun etmek için, ...öldürücü Çin örümcek kuşunu sunuyoruz. | Open Subtitles | من الشواطئ البعيدة المقمرة لنهر "يانجسي" نقدم من أجل امتعكم "العنكبوت الصيني الطائر المميت" |
Kaliforniya'nın güneşli kıyılarından geliyor. | Open Subtitles | قادم من الشواطئ المشمسه (لكالفورنيا) |
Galapos Adaları'nın en batısı olan Douglas Burnu dev Pasifik dalgalarına karşı tamamen savunmasızdır ve dünyanın en fırtınalı kıyılarından biridir. | Open Subtitles | منطقة (رأس دوجلاس) على الطرف الغربي من جزر (جلاباجوس) منطقة غير محمية تماماً من أمواج المحيط الهادي الهائلة وواحدة من أكثر السواحل قسوة في العالم |
Yeni İspanya'nın güneşli kıyılarından ehlileşmemiş bir yerli. | Open Subtitles | وهو رجل هندي أتى من جهة شواطئ إسبانيا الجديدة |
Anduin kıyılarından akın eden orklar, gece köyleri yağmalamışlar. | Open Subtitles | أوركس يهجم على شواطئ أندوين، يَسْلبُ القُرى في الليل |
Filler bir zamanlar Akdeniz kıyılarından ta Ümit Burnu'na kadar olan alana dağılmışlardı. | TED | انتشرت الفيلة من شواطئ البحر الأبيض المتوسط وصولًا إلى معبر"رأس الرجاء الصالح". |
Gemi güvenli bir şekilde Vietnam kıyılarından uzaklaştı. | Open Subtitles | (جايمس) بأمان خارج السواحِل الفيتنامية. |
Öyleyse sen Roma kıyılarından kaçmadan yedi kadeh içip kavgaya bir son verelim. | Open Subtitles | فلنشرب شراب سابع قبل أن نترحل عن الشواطيء الرومانية |