Diğer şehirlerle kıyaslayınca buranın iyi bir yer olduğunu anladım. | Open Subtitles | لم تكن سيئة مقارنة بالبلدات الاخرى فهى فى المتوسط |
Çin'de aldığım şeyle kıyaslayınca yanında şeker gibi kalıyor. | Open Subtitles | هذا عبارة عن سكر مقارنة ً بما كنت أتعاطاه فى الصين |
Dışarısı neredeyse 45 derece, ama depoyla kıyaslayınca buzdolabı gibi. | Open Subtitles | الحرارة تبلغ 110 هنا وتبدو كأنها ثلاجة مقارنة بالوضع في المستودع |
Hayatımın aşkına sadakat ve bağlılık sözü vermek kıyaslayınca daha bir uslu geldi. | Open Subtitles | اذا , اوم تعهد الإخلاص إلى حب حياتي يبدو نوعا من الترويض بالمقارنة |
Ben, diğer annelerle kıyaslayınca dünyadaki en iyi anneye sahip olduğumu düşünüyorum | Open Subtitles | أعتقد أني أمي أفضل أم بالعالم بالمقارنة مع الأمهات الأخريات |
Yavapai'nin yapacaklarıyla kıyaslayınca çocuk oyuncağıydı. | Open Subtitles | كانواْ متساهلين مقارنةً بقبيلةِ "يافاباي" لو بقيتُ معهم. |
Kulüp binasıyla kıyaslayınca bu sanki dün inşa edilmiş gibi duruyor, çok güzel. | Open Subtitles | مقارنة بالنادي فشكله يوحي انه بني البارحة |
Kendimi seninle kıyaslayınca berbat hissediyorum bazen. | Open Subtitles | أشعر انني حمقاء مقارنة بك في بعض الأحيان |
Büyük ihtimalle Portland ile kıyaslayınca biraz daha sessiz geliyordur. | Open Subtitles | ربما يبدو هادئا قليلا مقارنة بورتلاند، هاه؟ |
Yeniden çalıştırmayla kıyaslayınca hiçbir şey. | Open Subtitles | لا شئ مقارنة باعادة عمله مره ثانيه |
Çocuk pek hoşuma gitmedi. Cooper ile kıyaslayınca, Tree Hill'deki erkekler çok sıkıcı oluyor. | Open Subtitles | الصبيان في "تري هيل" مملين جداً مقارنة بـ كوبر |
Kafandaki diğer şeylerle kıyaslayınca, | Open Subtitles | مقارنة بالأمور الأخرى الموجودة هناك |
Yani, diğer şeylerle kıyaslayınca iyi olabilir. | Open Subtitles | أعني، مقارنة بأشياء أخرى قد تكون أسهل |
Boyuna göre kıyaslayınca tam bir güç kaynağı o 302. | Open Subtitles | إنها آلة قوية هذه الـ 302 مقارنة بحجمها |
Bu, bugüne değin insanlığın kaybettikleriyle kıyaslayınca çok küçük görünebilir. | Open Subtitles | مقارنة مع كل تضحيات البشرية ستبدو تافهة |
Aslında kıyaslayınca 80'lerde az bilinen eğlenceli bir TV şovu gibi. | Open Subtitles | تتعارض بالمقارنة بالتسلية و العروض الترفيهية |
O insanlar da orayı 5 sene sonra bombalamak zorunda kalacağımızda mal olacak kan ve parayla kıyaslayınca bir pazarlık sayılır. | Open Subtitles | صفقة مقبولة بالمقارنة مع التكلفة في الأرواح والأموال حين نضطر لقصف المكان بعد 5 سنوات من الآن |
kıyaslayınca, seni küçük ve güzel gösterecek bir şey. | Open Subtitles | شيء يجعلك صغيرة و جميلة بالمقارنة -جملاً |
Kiminle kıyaslayınca? Rupert Murdoch'la mı? | Open Subtitles | بالمقارنة مع من؟ |
Burası gördüğüm büyük karmaşayla kıyaslayınca ufak bir mesele ama... | Open Subtitles | أعلمُ أنّ الأمر لا يُعدّ شيئًا مقارنةً بالكارثة المهولة التي أنظر إليها هنا، لكن... |
Burda 6400 m. yükseklikte Beck'le ilgilenirken ve onun kendi için yaptığıyla kıyaslayınca benim yaptığım işi son derece önemsiz buluyorum. | TED | حسناً .. كنت أُعالج " بيك " على إرتفاع 21000 قدم وقد شعرت أن ما أُقدمه له كان متواضعاً جداً مقارنةً مع ما قدمه هو لنفسه |
Herhalde benim zavallı Winston'ım ile kıyaslayınca, Kazanova sayılır. | Open Subtitles | على الأرجح كان مثل (كازانوفا) مقارنةً بـ (ونستون) |