Kahretsin, küçük bir kızı varmış. | Open Subtitles | اللعنة، لديها ابنة صغيرة |
Jessel'in sadece bir tek kızı varmış. Sağır doğmuş ve uzun zaman önce ölmüş. | Open Subtitles | (جيسيل) كانت لديها ابنة وحيدة كانت صمّاء منذ مولدها وماتت منذ أمدٍ طويل |
Çok şaşıracaksın. Meğer Charlie'nin bir kızı varmış. | Open Subtitles | أعلم، أن هذا سينزل كالصّاعقة ولكن تبيّنَ أن (تشارلي) كان يملكُ ابنةً. |
Çok şaşıracaksın. Meğer Charlie'nin bir kızı varmış. | Open Subtitles | أعلم، أن هذا سينزل كالصّاعقة ولكن تبيّنَ أن (تشارلي) كان يملكُ ابنةً. |
Bizi buraya getiren adam, Roth'un hekim bir kızı varmış. | Open Subtitles | الرجل الذي احضرنا إلب هنا (روث) لديه إبنة التي كانت معالجة |
Bir kızı varmış, ama o da Blake hapisteyken ölmüş. | Open Subtitles | حسناً ، كانت لديه إبنه ، ولكنها ماتت حينما كان (بليك) بالسجن. |
Robert Bremmer'ın evlendiği kadının önceki ilişkisinden Rose adında 10 yaşında bir kızı varmış. | Open Subtitles | روبرت برومير) تزوج امراة) لديها ابنة من علاقة سابقة (عمرها 10 سنوات اسمها (روز |
Görünüşe göre Saunders'ın bir kızı varmış. | Open Subtitles | -يبدو أن (ساندرز) لديه إبنة |
Bay Roger'ın bir kızı varmış gibi görünüyor. | Open Subtitles | يبدو أن السيّد (روجرز) لديه إبنه. |