Aynı anda kendi Collusion profili bir tane de kızım için yükledim. | TED | وفي الوقت نفسه الذي ركبت ملف التواطؤ التعريفي الخاص بي، ركبت واحدا لابنتي. |
Bakın, bu gece kızım için bir doğum günü partisi veriyorum ve buraya park etmem gerek böylece arabadaki şeyi saklayabilirim. | Open Subtitles | اسمع، سأقيم حفل ميلاد لابنتي الليلة، وأحتاج أن أركن السيارة هنا، حتى يمكني نقل حاجيات الحفل منها، |
Acaba bu bebeği kızım için bulmama yardımcı olur musunuz? | Open Subtitles | أتسائل إذا كان بإمكانكِ مساعدتي في إيجاد هذه الدمية لإبنتي |
Bu iğrenç bir şey ama yaparım. kızım için. | Open Subtitles | هذا مثير للاشمئزاز , ولكن سوف أفعل هذا كله من أجل ابنتي |
Son fedakarlığımı da yapıp, kızım için çirkin olacağım. | Open Subtitles | سأقدّم التضحية النهائية، وسأكون قبيحة لأجل إبنتي. |
Küçük kızım için bu davayı kazanmalısınız. | Open Subtitles | عليك أن تفوز في هذه القضية من أجل إبنتي الصغيرة |
Hayır, onu sadece kontrol ediyordum kızım için yeteri kadar iyi olduğundan emin olmak için. | Open Subtitles | كلا, أردت ان أتفقده فحسب و أتأكد أنه جيد لأبنتي |
kızım için yaptığınız onca şeyden sonra en azından sizi eve bırakabiliriz. | Open Subtitles | فبعدَ كلّ ما فعلتَه لابنتي... سيكون إيصالك للبيت أقلّ ما نفعله لك |
Sanırım ortada bir yanlış anlaşılma var. Ben sadece kızım için jinekolog arıyordum, ki kendisi 16 yaşındadır. | Open Subtitles | أنا أبحث عن طبيب نسائي لابنتي ذات الـ16 سنة |
ve başka bir çatlaklık yapmadan önce, bu benim için değil,kızım için. | Open Subtitles | وقبل أن تقوم بمزحة أخرى إنها ليست لي بل لابنتي |
Bu kıyafeti uzun zaman önce kızım için yapmıştım ama istersen sen giyebilirsin. | Open Subtitles | لقد قمت بصنع هذا الفستان لابنتي منذ وقت طويل يمكنك تجربته ؟ |
Bu kıyafeti uzun zaman önce kızım için yapmıştım ama istersen sen giyebilirsin. | Open Subtitles | لقد قمت بصنع هذا الفستان لابنتي منذ وقت طويل يمكنك تجربته ؟ |
kızım için en doğru olan şeyi istiyorum ve ailenin yakınında olmasına izin veremem. | Open Subtitles | أريد الأفضل لابنتي فحسب، ولا يمكنني جعلها تقترب من عائلتك. |
Bayan, küçük kızım için bir midilli alıcam... ve ne kadar olduğu umrumda değil. | Open Subtitles | سيدتي، سأشتري مُهراً لإبنتي الصغيرة، ولا يهمني كم يبلغ ثمنه. |
O küçük kızım için, çünkü artık o beni sevmiyor. | Open Subtitles | كلا، إنه لإبنتي الصغيرة لأنها ما عادت تحبني. |
Kadehimi güzeller güzeli kızım Purslane Hominy benim altın kızım için kaldırıyorum. | Open Subtitles | أود أن أقترح نخبا لإبنتي الجميلة جدا بروسلين موهنيى بنتي الذهبية الخاصة جدا |
kızım için kurabiye istiyorum. Hangisinden alayım tatlım? | Open Subtitles | أريد بسكويتة من أجل ابنتي كيف تودينها يا عزيزتي؟ |
Lütfen, efendim. Başka birisini verin. Ben kızım için gece vardiyasındayım. | Open Subtitles | أرجوك ، سيدي ، أي شخص آخر أعمل في الليل من أجل ابنتي ، تعلم ذلك |
kızım için her şeyi yapıyor olduğunu duydum. | Open Subtitles | يقال بأنّك تفعل كلّ شيء لأجل إبنتي. |
kızım için her şeyden vazgeçebilirim. | Open Subtitles | سأقوم بالتضحية بكل شئ من أجل إبنتي لكن بإمكاني إنقاذها |
Ama orası kızım için harika bir yer. | Open Subtitles | لكن ذلك المنزل سيصبح مكان عظيم لأبنتي لتعيش فيه |
İşin aslı, kızım için aklıma başıma toplamak istiyorum. | Open Subtitles | الحقيقة هي أنني أريد أن ألم شتاتي لأجل ابنتي |
kızım için biraz yaşlı gibi, sence de öyle değil mi? | Open Subtitles | ربما كبير قليلاً على ابنتي, الا تظن ذلك؟ |
Ama kızım için imzalı bir fotoğraf verirsen $319,000 yaparım. | Open Subtitles | لكن أذا وقعت صورة لابنتى سأعطيها لك مقابل 319 ألف |
Sosyeteye takdim olacak sevgili kızım için güzel elbiseler. | Open Subtitles | فساتين جميلة لصغيرتي التي ستظهر بالحفلات |
Amerika'daki 4000'in üzerindeki üniversite arasından küçük kızım için en doğru olanını seçmek için beş farklı kriter geliştirdim. | Open Subtitles | مع أكثر من 4000 جامعة في الولايات المتحدة راعيت خمسة أسباب لاختيار الجامعة المناسبة لفتاتي |