Görünüşe göre kız arkadaşı ile bir kitabı araştırıyor. | Open Subtitles | من الواضح أنه هنا ليتباحث فى كتاب مع صديقته |
Hapisten çıktığından beri ve kız arkadaşı ile taşındı | Open Subtitles | منذ أن خرج من السجن وانتقل للعيش مع صديقته |
kız arkadaşı ile yaptığı seks kasedi ve yaptığı jestler, Charles'ın kaldırabileceğinden fazlaydı. | Open Subtitles | الصفعة التي تلقاها المقطع مع صديقته و أي كانت الحركة الي عملها, لقد كانت أكثر مما قد يتحمل تشارلز. |
- Sanığın kız arkadaşı ile yatmak. | Open Subtitles | ممارسة الجنس مع حبيبة المدعي عليه |
Omar'ın kız arkadaşı ile konuştum bugün. | Open Subtitles | لقد تحدثت مع حبيبة( عمر)اليوم. |
Onu durduğumuzda kız arkadaşı ile çalıntı mal satıyordu. | Open Subtitles | انت تمزح! تم إلقاء القبض عليه وهو يهرب الممتلكات المسروقة مع صديقته |
Bilemiyorum. Diğer kız arkadaşı ile beraber. | Open Subtitles | لا ، فهو مع صديقته الأخرى |
- kız arkadaşı ile konuşarak. | Open Subtitles | نتكلم مع صديقته الحميمة |
Kaptan kız arkadaşı ile kavga etti de. | Open Subtitles | الكبتن هنا قد تشاجر مع صديقته |
Tom, kız arkadaşı ile yapacağı gezi için çok heveslenmişti. | Open Subtitles | تم تشجيع رحلة " طوم " مع صديقته |
- O yeni/eski kız arkadaşı ile fazla meşgul. | Open Subtitles | -إنّه مشغول مع صديقته الجديدة/القديمة |