Ben de kız arkadaşıyım çünkü koca bir malafatı var. | Open Subtitles | وانا حبيبته لأنه لديه أعضاء ذكورية عظيمة |
Teknik olarak hala kız arkadaşıyım. | Open Subtitles | أوه ، تلقائياً أنا حبيبته مرة أخرى |
Ben de kız arkadaşıyım. Ama ona her şeyi anlatmıyorum. | Open Subtitles | ،وأنا صديقته الحميمة ولا يعني هذا أن أخبره كل شيء |
- Bak, Brian'ın yaptıklarıyla bir ilgim yok. Ben sadece kız arkadaşıyım. | Open Subtitles | .أسمعي ،ليس لدي دخل في جميع ما يفعلة براين أنني صديقته الحميمة وحسب. |
Ben Nicholas'ın kız arkadaşıyım. hala balayı aşamasındayız. | Open Subtitles | حسنٌ، أنا خليلة (نيكولاس) لقد بدأنا لتوّنا بالتواعد لذا، مازلنا في مرحلة شهر العسل بالكاد أنام، الكثير من فعلها |
Ben onun kız arkadaşıyım ve bu özel bir şey, değil mi? | Open Subtitles | فأنا خليلته, وهذا شيءٌ مميّز, صحيح؟ |
- Ben onun kız arkadaşıyım. Gerçekten mi? | Open Subtitles | انا رفيقته - حسنا انا زوجته - |
Ben Ted'in üniversitedeki kız arkadaşıyım. Bana tam 12 tane karışık şarkılardan oluşan kaset yaptı. | Open Subtitles | أنا صديقة تيد فالكلية سجل لي 12 شريط منوعات |
Frank Stump'u görmeye gelmiştim. Ben Billie Cunningham, kız arkadaşıyım. | Open Subtitles | ،(جئت لأقابل (فرانك ستامب أنا (بيلي كانينغهام) حبيبته |
Onun kız arkadaşıyım. | Open Subtitles | لم يعترف انك كنت حبيبته |
Ben onun evsahibi değilim. kız arkadaşıyım. | Open Subtitles | لست مالكة منزله، إنني حبيبته |
Hayır, hayır, hayır ben onun kız arkadaşıyım. | Open Subtitles | لا لا انا حبيبته |
Prenses Audrey. kız arkadaşıyım. | Open Subtitles | الأميرة أودري, حبيبته |
Ben onun kız arkadaşıyım. Benimle konuşmasını beklerim. | Open Subtitles | أنا صديقته الحميمة أتوقّع أن يتحدّث إليّ |
Bir numaralı fahişesi olabilirsin ama ben de kız arkadaşıyım koyduğumun orospusu. | Open Subtitles | قد تكونين عاهرته، ولكنّني صديقته المُقرّبة .. |
O milyonlarca dolar eder ve ben onun kız arkadaşıyım. | Open Subtitles | إنه يساوي الملايين وأنا صديقته |
Birşey mi oldu, ben kız arkadaşıyım? | Open Subtitles | هل هنالك من مشكلة من جديد؟ أنا صديقته |
Liam'ın kız arkadaşıyım, ve hamileyim. | Open Subtitles | أنا خليلة ليام. وأنا حامل. |
Miriam Pentinen, Bernie Webber'in kız arkadaşıyım. Bernie'yi çağırmanızı istiyorum. | Open Subtitles | أنا (مريم بانتنين) خليلة (بيرني) أريدك أن تأمره بالعودة |
Bununla hiçbir alakam yok, ben sadece kız arkadaşıyım. | Open Subtitles | {\fnArabic Typesetting}،لا دخلَ لي بهذا لستُ سوى خليلته. |
Öyleydim, ama artık kız arkadaşıyım. | Open Subtitles | كنت، ولكني خليلته. |
Bu durum senin için zor, çünkü Jack ile aran çok iyi ve ben onun... eski kız arkadaşıyım... | Open Subtitles | أنا متأكدة من أن هذا مزعج عليك لأنه من الواضح أنك مقربة من (جاك), وأنا... رفيقته السابقة... |
Chris'in kız arkadaşıyım. Menajeriyim. | Open Subtitles | أنا صديقة كريس,المديرة. |
Neden bahsediyorsunuz? Ben Marco'nun kız arkadaşıyım. | Open Subtitles | انا صديقة ماركو السابقة عفوا,والشكر لك طبعا |