| Bu bir soru mu yoksa beni kızdırmaya mı çalışıyorsun? | Open Subtitles | إذاً ألديك سؤال الآن، أم أنك تحاول إغضابي فحسب؟ |
| Beni kızdırmaya mı çalışıyorsun? | Open Subtitles | حسنا انتِ تحاولين إغضابي ؟ |
| Bu yüzden, iş, bir bürokratı kızdırmaya veya dışarı çıkıp kötü adamları yakalamaya geldiğinde her zaman ikincisini seçerim. | Open Subtitles | إذًا لمّا يأتي الأمر مابين إغضاب شخص أو الذّهاب لإمساك السّيئين، سأختار الثّاني، كلّ مرة. |
| Peder Merrin. Beni kızdırmaya başladın, Peder. | Open Subtitles | ،"أيها الأب "ميرين بدأت تثير غضبى ، أيها الأب |
| Danny beni kızdırmaya başladın. | Open Subtitles | داني لقد بدأت تغضبني |
| Beni kızdırmaya çok yaklaştın ve bu bir hata olurdu. | Open Subtitles | أصبحت قريباً جداً من إزعاجي وذلك سيكون خطأ |
| Babanı kızdırmaya gerek yok. | Open Subtitles | لا داعي لاغضابه |
| - Beni kızdırmaya başlıyor. - Sanki bizimle dalga geçiyor. | Open Subtitles | انه يبدأ بإزعاجي انه فقط يسخرمننا |
| - Onu dinleme. Seni kızdırmaya çalışıyor. - Olağanüstü görünüyorsun. | Open Subtitles | . لا تنصت له، إنه يستفزك فحسب - . تبدين رائعة - |
| -Sanmam. Şu ses çok belirsiz ve beni kızdırmaya başladı. | Open Subtitles | هذا صوت غير محدد جداً هناك، و بدأ يغضبني. |
| Beni biraz kızdırmaya başlıyorsunuz, Bay Martin. | Open Subtitles | (لقد بدأت في إغضابي قليلاً يا سيد (مارتن |
| Beni kızdırmaya mı çalışıyorsun Kathy? | Open Subtitles | تحاولين إغضابي يا (كاثي)؟ |
| İnsanlara mı kızgınsın yoksa sadece anneni mi kızdırmaya çalışıyorsun? | Open Subtitles | أتغضبين الكثيرين أم تحاولين إغضاب أمك؟ |
| - FBI'ı kızdırmaya değeceğini bilecek kadar şey. | Open Subtitles | ما يكفي لكي نعرف أن الأمر يستحق إغضاب الماحث الفيدرالية! |
| - İhtiyacımız varsa, büyükannesini kızdırmaya hevesliyse kullanırız onu. | Open Subtitles | -سنستخدمه إذا احتاجناه إذا كان ينوي إغضاب العجوز |
| Şimdi de beni kızdırmaya çalışıyorsun, değil mi? | Open Subtitles | الآن تحاول أن تثير غضبى, أليس كذلك؟ |
| - Beni kızdırmaya çalışıyorsun. | Open Subtitles | الان انت تريد فقط ان تثير غضبى |
| Şimdi beni kızdırmaya başladın. | Open Subtitles | حسنا، بدأت الان تغضبني |
| - Şimdi beni kızdırmaya başladın. | Open Subtitles | ـ الآن أنت تغضبني ـ إذهبي! |
| Neden beni kızdırmaya çalışıyorsun? | Open Subtitles | لماذا تحاولين إزعاجي ؟ |
| Babanı kızdırmaya gerek yok. | Open Subtitles | لا داعي لاغضابه |
| Bu kadın beni kızdırmaya başlıyor. | Open Subtitles | لقد بدأت بإزعاجي. |
| - Onu dinleme. Seni kızdırmaya çalışıyor. - Olağanüstü görünüyorsun. | Open Subtitles | . لا تنصت له، إنه يستفزك فحسب - . تبدين رائعة - |
| Adamım, Rubik'in Kübü davası gerçekten beni kızdırmaya başladı. Tamam mı? | Open Subtitles | بدأ يغضبني إستحواذ مكعب الروبيك هذا عليك يا صاح , حسنا ؟ |
| - Böyle yapma. Beni kızdırmaya çalışıyorsun. - Hâlâ kilitli. | Open Subtitles | لا تفعل ذلك ، أنت تحاول مضايقتى - مازال مغلقا - |
| Onun ne olduğunu bilmiyorum. Beni kızdırmaya başlıyorsun. | Open Subtitles | لا أعلم ما هذا أنت الآن تبدأ فى إزعاجى |