"kızla tanıştım" - Traduction Turc en Arabe

    • قابلت فتاة
        
    • التقيت بفتاة
        
    • قابلتُ فتاة
        
    • إلتقيت بفتاة
        
    • قابلت بنت
        
    • قابلت فتاةً
        
    • قابلت فتاه
        
    • إلتقيت فتاة
        
    • التقيت فتاة
        
    Sırf eğlencesine sokakta her gün şarkı söyleyen bir kızla tanıştım. Open Subtitles لقد قابلت فتاة تغنى فى الشارع كل يوم من اجل المرح
    Orada Hawaii'den gelen bir kızla tanıştım. Open Subtitles عندما وصلت هناك قابلت فتاة عائدة من هاواي
    Ah, size söylemem lazım. Hamburgercide bir kızla tanıştım. Bil bakalım ne oldu? Open Subtitles كان يجب علي إخباركم فقد قابلت فتاة في مطعم البرجر خمنوا إنها تحب المصارعة
    Sınıfından bir kızla tanıştım, bizi masalarına davet etti. Open Subtitles لقد التقيت بفتاة من صفكم ولقد قالت علينا أن نجلس على طولاتهم
    Geçen ay bir barda bir kızla tanıştım. Open Subtitles قابلتُ فتاة في حانة الشهر الماضي
    Sara Conroy adında bir kızla tanıştım, ve başı dertteydi. Open Subtitles إلتقيت بفتاة أسمها ساره كونروي وكانت بورطة
    Güzel bir kızla tanıştım. Benimle evlenmesini isteyeceğim. Open Subtitles لقد قابلت فتاة لطيفة, و سأطلب منها الزواج
    Bu organizasyonların birinde uçuk bir kızla tanıştım. Open Subtitles قابلت فتاة في واحدة من هذه المنظمات و التي كانت كالمجنونة
    Dinle. seni aradım, çünkü dün gece bir kızla tanıştım Open Subtitles اسمعي .. انا اتصل لان ليلة البارحة قابلت فتاة
    Çünkü tatlı bir kızla tanıştım diye onu hakkettim demek değildir bu. Open Subtitles لأنني قابلت فتاة جميلة لايعني أنني أستحق التواجد معها بعد
    Ensende çizik var - - Evet bir kızla tanıştım. Open Subtitles لديك جرح على رقبتك نعم لقد قابلت فتاة في الملهى--
    Bir kızla tanıştım. Birbirimize aşığız. Bu çok güzel. Open Subtitles لقد قابلت فتاة ونحن واقعون في الحب لذا , هذا جيد جداً
    - Sonuç olarak gittim ve bir kızla tanıştım. Open Subtitles المغزى هو ، انني ذهبت الى السوق و قابلت فتاة
    İşte şunlar oldu, harika bir kızla tanıştım birbirimize aşık olduk ve birlikte yaşayacağız. Open Subtitles حسنا ، هذا ما فاتك قابلت فتاة رائعة ووقعنا في الحب و سنكون سويا
    Bir kızla tanıştım ve sonra ilk hatırladığım beni yatağa bağlayıp acayip şeyler yaptığı. Open Subtitles وثم التقيت بفتاة وبعد بعض الوقت وكنت مربوط الى السرير و اللتواء بعض الاشياء ليس من المفروض أن تلتوي
    Başka bir kızla tanıştım baba. Bu sefer gerçekten doğru kız olduğunu düşünüyorum. Open Subtitles التقيت بفتاة جديدة يا أبي وأعتقد أنّها المنشودة
    Bu endişeyi kaldıramıyorum. Geçen gece, bir kızla tanıştım. Open Subtitles لا أستطيعُ التخلّص من هذا القلق ... في اللّيلة الماضية قابلتُ فتاة
    - Dün bir kızla tanıştım. Open Subtitles لقد قابلتُ فتاة بالأمس
    Sonuç olarak gittim ve bir kızla tanıştım. Open Subtitles قصدي هو،انني ذهبت إلى مركز التسوق إلتقيت بفتاة
    Gerçek şu ki, ailem evde değil, ben de o kızla tanıştım. Open Subtitles الحقيقة إني أهلي مسافرين وانا قابلت بنت
    19 yaşındayken, harekete dâhil olmayan ve ırkçılıktan eser taşımayan bir kızla tanıştım, ona aşık oldum. TED في سن التاسعة عشر، قابلت فتاةً لم تكن في تلك الحركة، لم يكن لديها عظمة عنصرية في جسدها، ووقعت في حبها.
    Ailesiyle rüyasında üç dilde konuşabilen üç yaşında bir kızla tanıştım. Open Subtitles لقد قابلت فتاه عُمرها ثلاث سنوات كانت تتحدث لوالديها فى أحلامهما بثلاث لغات
    Operada bir kızla tanıştım. Open Subtitles إلتقيت فتاة في الأوبرا
    Ve bir gece, o partilerden birinde bir kızla tanıştım. Open Subtitles ولذات ليلة، التقيت فتاة في واحدة من تلك الحفلات.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus