O zaman, kızlarımdan biri benden bir şey saklamıyorsa yanlış adrestesin demektir. | Open Subtitles | إن لم تكن إحدى بناتي تخبيء شيئاً عنـّي فأنتِ في العنوان الخاطئ |
O kızı gördüm ve onun yerinde benim kızlarımdan biri olabilirdi diye düşündüm. | Open Subtitles | أرى تلك الفتاة، وكل ماأستطيع التفكير به هو: ماذا لو كانتَ إحدى بناتي ؟ |
Bayan Lucas evlendi ve yerleşti. Benim kızlarımdan biri de evlendi. | Open Subtitles | تزوجت آنسة (لوكاس) و استقرت و كذلك إحدى بناتي |
Bayan Lucas evlendi ve yerleşti. Benim kızlarımdan biri de evlendi. | Open Subtitles | تزوجت آنسة (لوكاس) و استقرت و كذلك إحدى بناتي |
Şimdi galiba ilk defa kızlarımdan biri burada yaşarken sınavı geçiyor. | Open Subtitles | الآن، أعتقد أنّ هذه أوّل مرّة تستطيع فيها إحدى فتياتي إجتياز امتحان أثناء إقامتها هنا |
En azından kızlarımdan biri hâlâ tatlı. | Open Subtitles | على الأقل إحدى فتياتي مازالت لطيفة. |
kızlarımdan biri aradı. | Open Subtitles | إحدى بناتي قد اتصلت بي. |