"kızmış" - Traduction Turc en Arabe

• غاضب
• غاضبة
• غاضباً
• غاضبون
• غضب
• غضبت
• غاضبا
• غاضبين
• منزعجة
• بالغضب
• حانق
• غاضبه
• غاضبٌ
• ساخط

Ben de Tanrı'nın kızmış olduğunu sanırdım ama artık öyle düşünmüyorum!
تعودت أن أعتقد أن الرب غاضب أيضآ ولكن أبدآ

Beyler, ben kesin kafayı buldum, sanki şu bulut bana kızmış gibi bakıyor.
يا سادة، لابد أنني تائه لأنه يبدو لي أن السحاب غاضب مني

Şu an sadece bana yalan söylediği için babama kızmış durumdayım.
في الوقت الحالي أنا غاضبة جداً على أبي لأنه كذب علي

Bir şeye kızmış gibisin.
يبدو أنكِ متهجمة قليلاً لست غاضبة ، أنت كذلك ؟

Adamı makasla altı defa bıçakladı, yani bir şeylere kızmış olmalı.
لقد طعن الرجل ستّ مرّات بمقصٍّ، كان غاضباً حول شيءٍ ما.

Sadece bana mı öyle geliyor yoksa bu adam bize bir sebepten dolayı kızmış mı?
هل أنا الوحيدة التي تشعر أنّ هذا الرجل غاضب منّا لسبب ما؟

Casusluk ve muhbirlik gerçekten çok kızmış birinden daha etkileyici geldi.
ان العلاقات والتجسس ليسـا أسـوأ من شخـص توني : غاضب كثيرا زوجة ايجين

Sanırım adamımız tanrıya kızmış durumda,
أعتقد أنّ الرجل الذي نبحث عنه غاضب من الله

- Eğer yatağa karıma kızmış olarak gidersem o karımın icabına bakacak
عندما اذهب للانوم وانا غاضب على زوجتي انه سوف يتكفل بالموضوع

Gök gürlediğinde, tanrı Tengri kızmış demektir.
عندا يسطع البرق فهذا يعني ان الإله تانجري غاضب

Tamam, insan duygularını bilmem ama kulağa birisi kızmış gibi geliyor.
حسناً أنا لست خبيرة بالعواطف الإنسانية و لكن كلامك يبدو كـ كلام شخص غاضب

Küçüklüğümüzü hatırlıyorum, suç işlediğimizde annem hep kızmış gibi yapardı.
اتذكر عندما كنا اطفالاً فى كل مرة نفعل شىء خاطىء كانت امى تتظاهر انها غاضبة

Seninle konuşmayacağıma dair ona söz verdim. Sana çok kızmış.
لقد وعدتها بألا أتكلم معك، إنها غاضبة منك

Çünkü bana kızmış gibiydin. Görüşmede.
لأنه يبدو أنك وكأنك كنت غاضبة علي بالاجتماع

Bir sevgilin olsa ve ona gerçekten kızmış olsan ekstra iyi davranır mısın?
هل ستكونين بالغة اللطف تجاه خليلكِ الافتراضيّ لو كنتِ غاضبة منه بحقّ؟

Çok kızmış olabilir, buraya gelmeyi reddedebilir.
ربما سيكون غاضباً جداً ويرفض النزول إلى هنا

Tam puan alsan iyi edersin yönetim çok kızmış.
و يجب ان تنالى رضاهم فهم غاضبون جدا

Ev sahibi öğrenince, kızmış ve gitmesini söylemiş.
و عندما عرف المالك, غضب و طلب منها الرحيل

Bunun üzerine Prenses çok kızmış ve onu tutup bütün gücüyle duvara çarpmış.
ولهذا غضبت بشدة وألقت به بكل قوتها إلى الحائط.

Peki, o tekme atmasaydı ve sen de ona çok kızmış olsaydın?
ماذا لو لم يسمح له بالرفس وكنت أنت غاضبا جدا منه?

Uzun zaman önce Saami halkı ona çok kızmış.
منذ زمن بعيد , شعب السامّي كانوا غاضبين منه

Acaba bu şortu, senin sattığının üç katına sattığım için bana kızmış olabilir misin?
هل هناك احتمال أنك منزعجة لأنني بعت السروال القصير بـ3 أضعاف سعرك الأصلي؟

Her şeyin gideceğini öğrenince gerçekten kızmış olduğunuza eminim.
أنا متأكد أنكِ ستشعرين بالغضب عندما تعرفين بأنها ستختفي بعيداً

Hayır! Dünyaya kızmış bir hâldeyim ve acısını aşığım dediğin adamdan çıkarıyorum.
إنّي حانق على العالم، وسأقتل المدعوّ حبيبك.

Ne kadar kızmış olursan ol, kimse kapıyı senin gibi vurup gitmez.
لا يهم كم أنتي كنتِ غاضبه كيف يكون هناك ناس يحبونك ثم يحزمون حقائبهم ويغادرون ؟

Bazen çok yüksek söyledi, sanki kızmış gibi ona.
وأحياناً قالها بصوتٍ عالٍ وكأنه غاضبٌ عليه

kızmış olabilir.
أوه. وقال انه يمكن ان يكون مجرد ساخط.