Hayatım boyunca, bana annelik yapmaktan kaçındın. | Open Subtitles | على مرّ حياتي، تفاديت دائما أن تكوني أمّا لي. |
Gece boyunca benimle yalnız kalmaktan kaçındın. | Open Subtitles | تفاديت أن نكون لوحدنا هذه الليلة |
Seninle tanıştığımızdan beri, benimle aynı odada olmaktan özellikle kaçındın. | Open Subtitles | كنت تتجنبين التواجد ...بمفردك معي بشكل أساسيّ منذ أن قابلتك |
Gerçi sen ne bilirsin ki? Bütün bunlardan kaçındın, öyle değil mi? | Open Subtitles | وبماذا تفكرين، تتجنبين كل ذلك، اليس كذلك؟ |
Tanrıya inanmayan dünyanın en meşhur bilimadamı olan Stephen Hawking'in son zamanlarda tanımladığı kendi kendine dizayn olmuş evren teorisinden dikkatle kaçındın. | Open Subtitles | أرى بأنك تجنبت بحذر حقيقة (أن (ستيفن هاوكينغ أشهر عالم في العالم و هو ليس ملحد |
Çünkü Louis'e, senin yönetici olman gerektiğini söylemek yerine ki onun başamayacağını biliyorsun kavgadan kaçındın çünkü bu sabah zaten kavga ettin. | Open Subtitles | -كيف عرفتِ؟ لأنه عوض القول لـ(لويس) أنك منَ عليه أن يكون الشريك الإداري لأنك تعلم أنه لا يستطيع تولي الأمر تجنبت الصراع لأنك خضت صراعاً صباحاً |