Ben bir keresinde uzaylılarca kaçırıldığına inanan bir kızla çıkmıştım. | Open Subtitles | كنت ذات مرة قد صاحبت فتاة تعتقد أنها خطفت من قبل الكائنات الفضائية |
Gabe onun ölümüne, kafasında aslında onun ölmeyip, çalıştığı laboratuvardaki ajanlar tarafından kaçırıldığına inandığı, özenle hazırlanmış bir komplo teorisi yaratarak karşılık verdi. | Open Subtitles | جابريال تعامل مع مقتلها عن طريق خلق نظرية مؤامرة لم تقتل فيها شقيقته لكنها خطفت عن طريق عملاء يعملون فى معمل الأبحاث الذي كان يعمل فيه |
Amy Cassandra uzaylılar tarafından kaçırıldığına inanıyordu. | Open Subtitles | "آمي كاساندرا" تؤمن بأنها مخطوفة من فضائيين. |
Söylentiler uçağın kaçırıldığına işaret ediyor. | Open Subtitles | التكهنات تقول ان الطائرة مخطوفة |
Elimde olan tek şey Laura'nın bebeğinin kaçırıldığına dair sözü. | Open Subtitles | حسنا، أنا فقط كان لا بدّ أن آخذ لورا الكلمة حول طفلها الرضيع أن يختطف. |
Bu da onun kaçırıldığına inanmasını sağlıyor. | Open Subtitles | يجعله يعتقد أنه يختطف |
Bu sabah kızınızın kaçırıldığına dair bir bilgi aldık. | Open Subtitles | لقد وصلنا أن إبنتك قد أختطفت. |
2009'da anne, polis raporunu doldurduğunda Gavin'in kaçırıldığına ısrarcıymış. | Open Subtitles | بالعودة لعام 2009 عندما قدمت الأم بلاغا للشرطة أصرت على أن غافين إختطف |
Marie Subbarao, garip sinyallar aldıktan sonra, uzaylılar tarafından kaçırıldığına inanan... ciddi bir bilim insanıydı. | Open Subtitles | (ماري سوباراو) عالمة عقلانيّة يعتقد أنّها خطفت من قبل الفضائيين بعد إعتراض إشارات لاسلكية غريبة |
Bu da onun kaçırıldığına inanmasını sağlıyor. | Open Subtitles | يجعله يعتقد أنه يختطف |
Ben kardeşinin bir seri katil tarafından kaçırıldığına inanıyorum. | Open Subtitles | أعتقد أختك أختطفت من قبل سفاح |
O Jess'in seri bir suçlu tarafından kaçırıldığına inanıyor. | Open Subtitles | وهو يعتقد أن (جيس) أختطفت من قبل مجرم تسلسلي. |
Max uzaylılar tarafından kaçırıldığına inanmıyor. Ben inanıyorum. | Open Subtitles | إن " ماكس " لا يصدق أنه إختطف من الكائنات الفضائية و لكننى أصدق هذا |