Yani kızı kaçıran kişi kırmızı spor araba kullanıyor. | Open Subtitles | إذاً أعتقد أن الخاطف كان يقود سيارةً رياضية حمراء |
- kaçıran kişi bunca sene onunla ne yapmış? | Open Subtitles | لأنها لم تغادر الجزيرة قط إذا ما كان يفعل الخاطف بها كل تلك السنوات؟ |
kaçıran kişi, onu soğuktan korumaya çalışmış yanlışlıkla boğmuş olabilir. | Open Subtitles | المختطف ربما حاول حمايته من البرد خنقه عن طريق الخطأ سأجري اختبارات |
Windsor'u zalimce öldürüp, Tori'yi kaçıran kişi kayıplara karıştı. | Open Subtitles | (ويندسور) اغتيل بواسطة خاطف(توري الذي استعصى علينا |
O çocukları kaçıran kişi Francis Gibson. | Open Subtitles | الرجل الذي اختطف الأولاد هو (فرانسيس غيبسون) |
Ne değişti de kaçıran kişi on yıl sonra aniden ondan kurtulmak istedi? | Open Subtitles | مالذي تغير؟ لم مُختَطِف أماندا أراد أن يتخلص منها بعد 10 سنوات |
Demek ki yüzbaşıyı kaçıran kişi, onu geri almak için Farris'i izledi. | Open Subtitles | مما يعني انه من قام بخطف فاريس كان يبتعهما لكي يسـتعيد الملازمة |
kaçıran kişi arayacaktır. | Open Subtitles | نفّذ ذلك - أيا كان خاطفه فسيتصل - ! |
Bu şeyi yapmanız için gerekli malzemeleri kaçıran kişi bendim. | Open Subtitles | كنت الشخص الذي هرب المُعدات لبناء هذا الشيء |
Sizce David'i kaçıran kişi bana olanları biliyor mudur? | Open Subtitles | إذاً، تحسبون أن من اختطف (ديفيد) يعلم ما حدث لي؟ |
Belki çocuğu kaçıran kişi dışarıda bekleyip izliyordu saldırmak için doğru zamanı bulmak için. | Open Subtitles | لبضع دقائق , ربما الخاطف كان ينتظر هناك , يراقب من اجل التوقيت الانسب للقيام بالامر |
Çocuğu kaçıran kişi, Ryan'ın duş almak için banyoya girdiğini görebiliyormuş. | Open Subtitles | الخاطف يمكنة رؤية رايان يتوجة الى الحمام للأستحمام |
kaçıran kişi tarafından verilen uyku haplarının etkisinden kurtulmaya çalışıyor. | Open Subtitles | إنها متأثرة من أقراص نوم قدمها لها الخاطف |
Eğer kaçıran kişi aynı tür arabayı alacak kadar şey biliyorsa hedefini de tanıyordur. | Open Subtitles | حسنًا، إن كان الخاطف بهذا الذكاء ليجلب نفس نوع السيارة فبالتأكيد كان على دراية بهدفه |
Evde kalmalıyız. Çocuğu kaçıran kişi sizi arayabilir. | Open Subtitles | . يجب أن تبقى في البيت . ربما قد يتصل المختطف |
Kendisini kaçıran kişi tarafından işlemeye mecbur bırakıldığı suçlar için Adam'a dokunulmazlık verilecek karşılığında da Adam size o adam hakkında bildiği her şeyi anlatacak. | Open Subtitles | آدم سيبرأ من أي جرم هو لَرُبَما أُرغمَ لإرتِكابها من قبل المختطف |
Çocuğu kaçıran kişi arayınca telefonun izini süreceğiz. | Open Subtitles | عندما يعاود المختطف بالإتصال سوف نجري تعقباً |
Her iki durumda da, demek oluyor ki Mina'yı kaçıran kişi dün gece kızın evine 30 kilometreden daha az bir uzaklıkta cinayet işledi. | Open Subtitles | في كلا الحالتين,هذا يعني أن خاطف(مينا) ارتكب جريمة قتل على بعد أقل من ٣٢ كم من منزلها الليلة الفائتة |
Audrey'i kaçıran kişi bizim hakkımızdakileri biliyor olabilir. | Open Subtitles | خاطف (أودري) يعرف عنا |
Sophie ve Alice'i kaçıran kişi burada, Eckhausen'de çalışıyor. | Open Subtitles | (الرجل الذي اختطف (صوفي و(آليس) يعمل هنا في إيخوسن |
Mary Lefante'yi kaçıran kişi. | Open Subtitles | مُختَطِف (ماري ليفانتي. |
Kral'ı kaçıran kişi bir suçlu. | Open Subtitles | الرجل الذي قام بخطف الملك يكون مجرم مدان. |
kaçıran kişi arayacaktır. | Open Subtitles | نفّذ ذلك - أيا كان خاطفه فسيتصل - ! |
Sanjana'yı kaçıran kişi. | Open Subtitles | إنه الشخص الذي هرب مع (سانجانا) |
Sizce David'i kaçıran kişi bana olanları biliyor mudur? | Open Subtitles | إذاً، تحسبون أن من اختطف (ديفيد) يعلم ما حدث لي؟ |