Ve hapşırdığında, aslında kaçmaya çalışıyordur. | Open Subtitles | إنها بمكان ما هنا :عندما تعطس، فمعناها أن روحك تحاول الهرب |
Belki kaçmaya çalışıyordur. | Open Subtitles | لأنها تحاول الهرب من الواقع. |
Senden kaçmaya çalışıyordur. | Open Subtitles | [تحاول الهرب منك] |
Belki işlemediği bir suçla itham ediliyordur da Los Angeles'ın karanlık dünyasına kaçmaya çalışıyordur. | Open Subtitles | ربّما قد إتُّهِم بجريمة لم يرتكبها وهو يحاول الهروب إلى مخابئ (لوس أنجلس). |
Veya kaçmaya çalışıyordur. | Open Subtitles | أو يحاول الهروب |