Kendisi ve bir kişinin daha, bilinmeyen kişilerce esir tutuldukları yerden kaçtığını söylüyor. | Open Subtitles | يقول أنه هرب هو وشخص آخر بعدما كانوا مأسورين من قبل جماعة مجهولة |
Ve burada silahlı adamın siyah bir minibüsle kaçtığını görüyoruz. | Open Subtitles | وهنا، يمكنك أن ترى أين هرب الرجل المسلّح بالشاحنة السوداء |
Mutlu olduğunu, aşığıyla kaçtığını, yerleşince size haber vereceğini söylüyor. | Open Subtitles | يقولون هنا أنها سعيدة، لقد هربت ستتصل بكِ عندما تستقر |
Diğerleriyle kaçtığını düşünüyorum. Şimdi dışarıda bir yerlerde. Bir başına. | Open Subtitles | أفترض أنها هربت مع آخرين والآن هي بالخارج وحيدة وخائفة |
Daha önce 50 kedinin bir yerden bu kadar hızlı kaçtığını görmedim. | Open Subtitles | أأقول لكي الحقيقة لم يسبق لي أن رأيت خمسون قطة تهرب بهذه السرعة |
22:30'da kocasıyla konuştuktan sonra ve saat 23:00'te soyguncunun kaçtığını görmeden önce bir ara. | Open Subtitles | في وقت ما بعدما تحدث لها زوجها الساعة 10: 30 وقبل أن ترى اللص يهرب الساعة 11: |
Bana Rowan'ın federal hapishaneden kaçtığını ve sonra da otoyolu kullanarak en sevdiği katilini almaya gittiğini mi söylüyorsun? | Open Subtitles | هل تخبرني أن روُان قد هرب من السجن الفيدرالي ومن ثم ماذا مر من خلال الطلبات الخارجية للسجن المشدد |
Size daha kaç kere söylemem lazım, Escobar'ın nasıl kaçtığını bilmiyorum. | Open Subtitles | كم مرة يجب أن أخبرك بأنني لا أعرف كيف هرب إسكوبار |
Onunda kaçtığını sanıyorum. New York'da bir yerlerde olmalı şu an. | Open Subtitles | أظن أنة هرب وغالباً هو فى مكان ما فى نيويورك |
Tamamen bağlanmış, tamamen uyuşturulmuş bir hastanın... şu hava menfezinden çıkıp ızgarayı yerine taktığını... ve havalandırma sisteminin içinde sürünerek kaçtığını mı söylüyorsun? | Open Subtitles | حسنا ، أتحاولين اخبارى انه كان مقيدا باحكام ومخدرا وقد هرب بطريقة ما وخلف ذلك وراءه ومن ثم دخل الى نظام التهوية |
Tamamen bağlanmış, tamamen uyuşturulmuş bir hastanın... şu hava menfezinden çıkıp ızgarayı yerine taktığını... ve havalandırma sisteminin içinde sürünerek kaçtığını mı söylüyorsun? | Open Subtitles | حسنا ، أتحاولين اخبارى انه كان مقيدا باحكام ومخدرا وقد هرب بطريقة ما وخلف ذلك وراءه ومن ثم دخل الى نظام التهوية |
Onu bizden kaçmaya çalıştığı için tutukladık. Neden kaçtığını bilmek istiyorum. | Open Subtitles | لقد قبضنا عليه لأنه هرب, عندما أردنا استجوابه, لماذا هرب؟ |
Lejeune'u öldürdükten sonra tavşan gibi kaçtığını kastediyorum. | Open Subtitles | أقصد انك هربت مثل الأرنب بعد ان قتلت ليجين قتلت ليجين؟ |
Gözaltından kaçtığını... ..ve gidip karını öldürdüğünü söylediler. | Open Subtitles | انهم يقولون بأنك هربت من الحبس وأنك قتلت زوجتك انهم يريدونك |
Prowler takımı geri döndü efendim, Leviathan'ın kaçtığını rapor ediyorlar. | Open Subtitles | لقد عادت فرقه البراولر التقرير أن ناقله الليفازان هربت |
Hiç kimse kaçılamaz denilen hapishaneden nasıl kaçtığını sormadı mı? | Open Subtitles | ألم يسألها أحد أبداً كيف هربت من سجن لا مفر منه؟ |
Benim gibi neden hayatından kaçtığını öğrenmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن اعرف لماذا تهرب من حياتك كما فعلت أنا |
Bu sabah onun bizden nasıl kaçtığını gördüğüm zaman hissettiklerimi hatırladığımda, hayır. | Open Subtitles | عندما أتذكر ذلك الشعور الذى شعرت به هذا الصباح عندا رأيته يهرب بعيدا منا |
Eğer insanlar bir şekil değiştiren ile kaçtığını öğrenirse intikam almak isteyecekler. | Open Subtitles | إذا عرفت جماعتكِ أنكِ هربتِ مع متغير سيبحثون عن رد الدين |
Frank'in kaçtığını okuduğumda aklıma bu geldi. Telefondaki ses... | Open Subtitles | لقد جاتني الفكره عندما قرات عن هروب فرانك. |
Şehirden kaçtığını sanıyordum. Kimse o piçten fazla iğne yemeyi hak etmiyor. | Open Subtitles | ظننت أنه فرّ من المدينة لا أحد يستحق أن يُسلب منه قواه أكثر من هذا الوغد |
İkinizin takıldığınızı, bu yüzden benden kaçtığını düşünüyordum ben de. | Open Subtitles | فكرت انكما تعلقتما ببعضكما وهي كانت تتجنبني |
Yangın çıkışından kaçtığını söylediler. | Open Subtitles | وهرب من النافذة حينما نزلنا من على سطح المبنى |
Neden kaçtığını biliyorum, Fred ve senin sorunun ne biliyor musun? | Open Subtitles | أعلم لماذا تهربين ؟ أتدرين ماهى المشكله ؟ |
Ben de hep, onun bir çocukla kaçtığını düşünürdüm. | Open Subtitles | لقد أعتدتُ الإعتقاد إنه ربما ستهرب فحسب.. |
O halde onu vuran adamın nasıl kaçtığını bana izah edebilirsin belki. | Open Subtitles | إذاً , لربما تستطيع أن تخبرني بالضبط , كيف فر المجرم بعيداً |
Ben de gecenin yarısında evden kaçtığını, | Open Subtitles | حسناً . سأخبرها بأنك هربتي خارج المنزل في منتصف الليل |
İlginç. Uzun zaman önce kaçtığını sanıyordum. | Open Subtitles | هذا مثير ، لقد ظننتك هربتَ منذ فترة طويلة |
Sadece Soru ve Cevap bölümünde kaçtığını biliyorum. | Open Subtitles | فقط هي توقفت وهربت أثناء قسم الأسئلة والأجوبة |