Özür dilerim tatlım, çok kaba bir hastayla beraberdim, kalbi zırt pırt durdu. | Open Subtitles | أعتذر يا حبيبتي فقد كنت برفقة مريض وقح ،استمر قلبه بالتوقف توفي الآن |
Aman Tanrım, bu birine söylenmeyecek çok kaba bir söz. | Open Subtitles | يا إلهي، هذا شيء وقح جدًا كي تقولينه لشخص ما |
Senin itibarındaki bir adamdan böyle kaba bir davranış beklemezdim. | Open Subtitles | بالكاد حركة مبتذلة أتوقعها من رجل بمكانتك |
Orijinali kaba bir deneme. | Open Subtitles | الروائح الأصلية مبتذلة. |
Benimle beraberken başka kadınlara bakman çok kaba bir davranış. | Open Subtitles | أعتقد أن هذا فظٌ للغاية مراقبة النساء الأخريات عندما تكون معي |
Baksana Gloria, o nazik adamı tek başına Başkan Grant'in mezarına göndermek oldukça kaba bir şey değil miydi? | Open Subtitles | ألم يكن من الوقاحة إرسال هذا الرجل وحيدا إلى مقبرة جرانت؟ |
- Siz bana çalışmalarınızı gösterirken çıkıp gitmem kaba bir hareketti. | Open Subtitles | وكان تصرف غير مهذب أن أتركك وانت تريني عملك |
kaba bir tahmin yapıp keskin nişancının Argus'un en çok arananlar listesinde olduğunu varsayacağım. | Open Subtitles | "سأرتجل وأفترض أنّه "الطلقة القاتلة بأعلى قائمة (أرجوس) للمطلوبين |
Çok kaba bir davranış! Medeni hayatla asla uyuşamayacaksın! | Open Subtitles | تصرف وقح انت لن سوف لن تصل للمجتمع المتحضر |
Ayrıca, bu arada, sana sandviç öneren birine söylenmeyecek kadar kaba bir söz. | Open Subtitles | الذي، بالمناسبة، شيء وقح للقول إلى شخص يعرض عليك سندويتش. |
Evet dedim. kaba bir şey söyledim. Bunun üzerinde çalışıyorum. | Open Subtitles | لا, أنا فعلت, لقد قلت شيء وقح أنا أحاول العمل على ذلك |
Tek lazım olan kadının sağlıklı olmasıymış. Kadın için de çok kaba bir söz. | Open Subtitles | كل ما تحتاجه هي أن تكون بصحة جيدة، هذا شيء وقح للسيدة كذلك |
Eşcinsellik ile ilgili kaba bir tabir? O dakikanın siniriyle, belki. | Open Subtitles | -أقوال مبتذلة عن الشواذ جنسيا |
Benimle beraberken başka kadınlara bakman çok kaba bir davranış. | Open Subtitles | أعتقد أن هذا فظٌ للغاية مراقبة النساء الأخريات عندما تكون معي |
Emin. kaba bir şekilde aşağı kalmışsınızdır. Yani nokta. | Open Subtitles | حسناً، عندم تستخدم مسدساً فأنت تقصد الوقاحة لذلك أشر |
Böyle ırkçı davranmanın kaba bir hareket olduğunu bilmiyor musun? | Open Subtitles | ألا تعلمين أن التفرقة العنصرية من الوقاحة ؟ |
Ama dediğin gibi, sen kaba bir adamsın. | Open Subtitles | ولكن كما قلت أنت, أنت غير مهذب. |
kaba bir tahmin yapıp keskin nişancının Argus'un en çok arananlar listesinde olduğunu varsayacağım. | Open Subtitles | سأرتجل وأفترض أنّه "الطلقة القاتلة" بأعلى قائمة (أرجوس) للمطلوبين. |