Sadece 5 ay içinde 16 kilometre okyanus, 25 ton deniz yosunu ve 250 bin kabuklu deniz ürünü üretebilir. | TED | في خلال 5 أشهر فقط، 4000 متر مربع من المحيط يمكن أن ينتج 25 طنًا من الأعشاب البحرية و250,000 من المحار. |
Çikolata, kabuklu deniz hayvanları ve kızarmış yiyecekler yok. | Open Subtitles | ابتعدي عن الشوكولاتة، المحار والأطعمة المقلية |
- Ben de. kabuklu deniz hayvanı, kum havuzu öğütleri dinlediğime inanamıyorum. | Open Subtitles | اصدق انى تلقيت تعليمات حول المحار والقشريات انذار حول صناديق الرمال |
Merhaba, karımın kabuklu deniz ürünlerine alerjisi var. | Open Subtitles | مرحباً, زوجتي لديها حساسية ضد الصدفيات |
Beni daha çok bilgilendirmelisin. Lütfen onlara kabuklu deniz hayvanlarına elerjik olduğumu söyle. | Open Subtitles | أرجوك، أطلعيهم أنّ لديّ حساسيّة من المحّار |
Akşam yemeğindeki kabuklu deniz ürünlerinin dokunduğunu söyledi. | Open Subtitles | قالت له انها كانت رد فعل سيء إلى المحار من العشاء. |
Balıkçılar sardalyaların gelişini beklerken bu kadınlar artık bildiğimiz, 160.000 yıl öncesine dayanan bir gelenekle kaya havuzlarından kabuklu deniz hayvanları topluyorlar. | Open Subtitles | بينما ينتظر الصيادون وصول السردين تجمع أولئك النساء المحار من البرك الصخرية في عُرف نعرفه الآن |
kabuklu deniz hayvanlarına alerjim vardı, demek ki doğru tedavi buymuş. | Open Subtitles | لقد كُنت حساساً من المحار لذا فهذه مكافئه حقيقة لنفسي |
Bir süredir kabuklu deniz ürünleri üzerinde çalışıyorum. | Open Subtitles | إذن أنا كنت اعمل على المحار والناس تعتقد أنه من السهل عمله |
Bazen kabuklu deniz hayvanlarını yedikten sonra böyle olur terlemeler, kramplar. | Open Subtitles | ولكن بعض الأحيان، هذا يحدث بعد تناولها المحار يأتيهاتعرقوتشنجات.. |
İlk Şükran Gününde kabuklu deniz ürünleri ile yılan balığı servis ettiklerini biliyor muydun? | Open Subtitles | هل تعلم عملوا المحار وثعبان البحر في أول عيد الشكر؟ |
Çünkü kabuklu deniz hayvanlarına alerjim olduğunu bilmiyordun. | Open Subtitles | هذا لانك لم تعرفين أنه لدى حساسية ضد المحار |
Geniş, etçil balıkları kafeslere tıkmak yerine doğal okyanus sistemlerini büyük miktarda kabuklu deniz ürünleri ve deniz yosunu yetiştirmek için kullanabiliriz. | TED | عوضًا عن حشر أسماك لاحمة كبيرة في أقفاص، يمكننا العمل مع الأنظمة الطبيعية للمحيط لإنتاج كميات هائلة من المحار والأعشاب البحرية. |
Tek kabuklu bir canlı alerjisi belirli bir kabuklu deniz canlısı... | Open Subtitles | ,إحساسية البطني الأقدام -تحديداً نوعٌ من المحار |
Evet, seninle çıkacağım. kabuklu deniz hayvanlarına alerjim var. | Open Subtitles | أجل، سأخرج معكِ لدي حساسية من المحار |
Söylemeyi unuttum. Sammy'nin kabuklu deniz hayvanlarına ve hayvan tüyüne alerjisi var. | Open Subtitles | (لقد نسيت ان اخبرك ، لدى (سامى حساسية من المحار والقشريات |
kabuklu deniz ürünlerini severdi. Midye, istiridye. | Open Subtitles | كان يحب المحار والبطلينوس |
Sanırım kabuklu deniz ürününden ileri geldi. | Open Subtitles | لا, اعتقد انها كانت الصدفيات |
Bazılarımız kabuklu deniz hayvanı yemez. Ama tavuğu hepimiz severiz. | Open Subtitles | بعضنا لا يأكل المحّار لكن جميعنا نحب الدجاج |