"kabul ediyorsunuz" - Traduction Turc en Arabe

• تعترف
• تعترفين

Öyleyse en pahalı ve lüks gemilerin bilet fiyatlarını sorduğunuzu kabul ediyorsunuz.
اٍذن اٍنك تعترف أنك كنت تستعلم عن الرحلات البحرية الراقية الباهظة الثمن

Yani onu oraya pil teknolojiilerini çalmak için yerleştirdiğinizi kabul ediyorsunuz.
إذن أنت تعترف أنّك زرعته هناك لأجل سرقة تقنية البطاريات خاصّتهم؟

Öyleyse, kadınlara karşı şiddet uygulayan biri olduğunuzu kabul ediyorsunuz.
اذا أنت تعترف أنك لديك تاريخ من العنف ضد النساء ؟

Öyleyse karınızın Londra'da başka bir adamla yaşadığını kabul ediyorsunuz?
أذن هل تعترف بأن زوجتك تعيش مع رجل اخر في لندن؟

Demek derdinizin olduğunu kabul ediyorsunuz.
إذن تعترفين أنه يوجد لديك مشكلة

Yani şeytanla bir ilgisi olmadığını kabul ediyorsunuz.
‫إذن أنت تعترف بأن ذلك لم يكن له علاقة بالشيطان؟

Başarılı olsak bile bunu nasıl anlayacağız? Ama ilerisi için bu konuda çalıştığınızı kabul ediyorsunuz?
ولكنك تعترف أنه شيء تعملون على صنعه الآن

Yani o gece orada olduğunuzu kabul ediyorsunuz.
إذن ، فأنت تعترف بوجودك هُناك تلك الليلة

Yani yine suçunuzu kabul ediyorsunuz.
اذن ، مرة أخرى أنت تعترف بذنبكم

- Ama New York Tarih Müzesi'nin bodrumunda olduğunuzu kabul ediyorsunuz.
لكنّك تعترف أنّك كنت في الطابق السفلي بمُتحف (نيويورك) التاريخي الجديد؟

Bu maskeyi yaptığınızı kabul ediyorsunuz?
أنت تعترف إذا بأنك صنعت هذا القناع؟

Onunla birlikte olduğunuzu örtbas etmek için önlemler aldığınızı kabul ediyorsunuz.
إذاً تعترف بإخفاء أدلة تظهر أنك معها

Onun taktığını kabul ediyorsunuz.
أنت تعترف أنّك كنتُ مُتورّطاً معه.

"Hepsinin birer yorum olduğunu kabul ediyorsunuz.
إذا فإنك تعترف بانها كلها ترجمات .

Görüşmeniz sırasında ereksi yon olduğunuzu kabul ediyorsunuz.
هل تعترف كان على الانتصاب؟

- Ama bir yeteneğiniz olduğunu kabul ediyorsunuz.
- لكنّك تعترف بإمتلاك هذه الهدية.

O halde bizden çaldığınızı kabul ediyorsunuz.
. إذن أنت تعترف أنك سرقتنا

Siz ve Bay Cross'un dün tartıştığınızı kabul ediyorsunuz?
تعترف أنك و السيد (كروس كنتما تتجادلان بالأمس؟

Demek beni aldattığınızı kabul ediyorsunuz.
..... أنت تعترف إذن إنك قد خدعتني

- Yani gördüğünüzü kabul ediyorsunuz?
إذاً أنتِ تعترفين بأنكِ قد رأيتِه؟

Öyleyse bir düzenbaz olduğunuzu kabul ediyorsunuz?
إذاً، أنتِ تعترفين أنكِ مخادعة؟