Büyük bir ihtimalle kabzasını camı kırmak için kullanmıştır. | Open Subtitles | من المحتمل أنه استعمل المقبض لكسر الزجاج |
Bizim kavmimizde lider kılıcın kabzasını, en büyük oğlu ise kılıcı taşır. | Open Subtitles | في قبيلتنا القائد يحمل المقبض و أكبر أبنائه السيف |
Silahın kabzasını güzelce silersin böylece hiç parmak izi kalmaz. Silahın seri numarasını kazırsın ve böylece izi sürülemez. | Open Subtitles | {\pos(192,210)} يُغطّى المقبض حتى لا توجد بصمات، ويُزال الرقم التسلسلي حتى لا يمكن تعقب المسدس |
Silahın kabzasını lastik bantla kaplamak zekiceydi, ama katilimiz kesinlikle acemi. | Open Subtitles | {\pos(192,210)} كلا. الشريط المطاطي على المقبض أمر ذكي، لكن قاتلنا مبتدئ بالتأكيد. |
Bense sadece süslü kabzasını severdim. | Open Subtitles | أعجبني فقط المقبض الجميل |