Okumuş bir kadın değildi, pek güzel de sayılmazdı ama onu sevmiştim. | Open Subtitles | لم تكن إمرأة على مستوى من العلم أَو حتى جميله لَكنّي أحببتُها |
O tarz bir kadın değildi. Gençti, güzeldi. Ucuz kıyafetler giyiyordu. | Open Subtitles | لم تكن إمرأة من ذلك النوع لقد كانت شابة، جميلة، ترتدي ملابس رخيصة |
Karım, olduğunu söylediği kadın değildi. | Open Subtitles | زوجتي لم تكن المرأة التي إدّعتها. |
#Katherine Mayfair, geçmişe takılı kalmaktan hoşlanan bir kadın değildi.# | Open Subtitles | كاثرين مايفير)، لم تكن المرأة التي) تحبّ إستعادة الماضي |
- Tamam, cana yakın bir kadın değildi ama o da bir zamanlar birilerinin evladıydı sonuçta. | Open Subtitles | - حسناً، ليست إمرأة لطيفة. لكن نفس الشيء، لقد كانت مرةً طفلةُ احدٍ ما. |
" Büyük annem eğitimli bir kadın değildi ama küçük bir çocukken başıboş hayvanları beslemememi söylemişti. | Open Subtitles | جدّتي لم تكن امرأة متعلّمة تعليماً عالياً لكنها قالت لي وأنا طفل أن أتوقّف عن إطعام الحيوانات الضالّة |
Kepler'in eşi mutlu bir kadın değildi. | Open Subtitles | زوجة كيبلر لم تكن إمرأة سعيدة |
Hayır. O şekilde bir kadın değildi. | Open Subtitles | لا لم تكن إمرأة بمعنى إمرأة . |
Hayır. Lauren tutkulu bir kadın değildi. | Open Subtitles | لا، (لورين) لم تكن إمرأة عاطفية |
#Katherine Mayfair, geçmişe takılı kalmaktan hoşlanan bir kadın değildi# | Open Subtitles | كاثرين مايفير)، لم تكن المرأة التي) تحبّ إستعادة الماضي |
Ama bir kadın değildi. | Open Subtitles | ولكن لم تكن امرأة |