Vicdan ve moralden yoksundur ve susuzluğu giderilene kadar durmayacaktır. | Open Subtitles | إنه بدون ضمير ولا أخلاق ولن يتوقف حتى ينال مراده |
Yangın konusunda yanılsa da bunun kasten yapıldığını düşünüyorsa suçlayacak birini bulana kadar durmayacaktır. | Open Subtitles | ، فحتى إن كان مخطئاً بشأن الحريق و اعتقد أنه كان مقصوداً ، فلن يتوقف حتى يجد أحداً ليلومه على ماحدث |
Kasap'ın neler yapabileceğini arkadaşlarımı öldürürken gördüm. İntikam almak için geri dönmüşse hepimizi öldürene kadar durmayacaktır. | Open Subtitles | رأيت ما بمقدور ذلك السفاح فعله حينما قتل أصدقائي لو عاد لنيل إنتقامه ، لن يتوقف حتى يقتلنا جميعاً. |
Sen ölünceye veya o ölene kadar durmayacaktır. | Open Subtitles | لن تتوقف حتى تموتي أو تموت هى هل تفهمين؟ |
- Pilgrim Zaman Efendileri'nin en ölümcül suikastçısıdır ve hepiniz ölene kadar durmayacaktır. | Open Subtitles | من تكون المهاجرة؟ المهاجرة هي أكثر المقاتلين فتكًا لدى سادة الزمان ولن تتوقف حتى يموت كل واحد فيكم |
Beni bulup hapishaneye tıkana kadar durmayacaktır. | Open Subtitles | هو لَن يتوقف حتى يَجِدُني ويَضعني في السجن |
Her yeri arayacak ve beni bulana kadar durmayacaktır. | Open Subtitles | هو يبحث عني في كل مكان و لن يتوقف حتى يعثر علي |
Kanımı akıtana kadar durmayacaktır. | Open Subtitles | إنه شرس ، لن يتوقف حتى تسيل دمائي على الأرضية |
Bu dev adımlar, pek çoğunun uğruna canını verdiği gerçek bağımsızlık kazanılana kadar durmayacaktır. | Open Subtitles | مسير العمالقة هذا لن يتوقف حتى نيل استقلال حقيقي... و الذي مات في سبيله الكثيرون بلا داع... |
Ama beni bulana kadar durmayacaktır. Onunla bir geçmişimiz var. | Open Subtitles | لكنّه لن يتوقف حتى يجدني، بيننا تاريخ. |
Seni bulup öldürene kadar durmayacaktır. | Open Subtitles | لن يتوقف حتى يقتلك أنت وكُل من يهمك. |
Katil aradığını bulana kadar durmayacaktır yani. | Open Subtitles | أعني أن القاتل لن يتوقف حتى يجد ما يريد |
Gossamer'a onların t-shirtlerinden birini koklat, çocuğu bulana kadar durmayacaktır. | Open Subtitles | اعطوا (جوسمر) واحدة من قمصانه وجعلوه يشمها ولم يتوقف حتى قبض على الولد |
Amcam beni öldürünceye kadar durmayacaktır. | Open Subtitles | عمي لن يتوقف حتى أموت |
Beni bulana kadar durmayacaktır. | Open Subtitles | -أرسلتُ فريقاً لإستعادته . -لن يتوقف حتى يجدني . |
Mejia ölen oğlunun intikamını almak istiyorsa muhtemelen alana kadar durmayacaktır. | Open Subtitles | إن كان هذا (ماهيا) يثأر من موت إبنه فعلى الأرجح أن لن يتوقف حتى ينتهي |
- Herkes ölene kadar durmayacaktır. | Open Subtitles | -سوف لن يتوقف حتى يموت الجميع . |
Renard, sen ölene kadar durmayacaktır. | Open Subtitles | سوف رينار لن تتوقف حتى كنت ميتا. |
Siz ölene kadar durmayacaktır. | Open Subtitles | فلن تتوقف حتى تموتا |
Siz ölene kadar durmayacaktır. | Open Subtitles | فلن تتوقف حتى تموتا |
Nikita nereden geldiğini öğrenene kadar durmayacaktır. Derim ki bırakalım babasını bulsun. | Open Subtitles | (نيكيتا)، لن تتوقف حتى تعرف من أين أتت، أقول، أن ندعها تجد والدها |