| İnsanların ne kadar kötü olduğunu söylerken alıntılar yapabilirim, istatistikler söyleyebilirim ama bunlar sadece kelimeler ve sayılardan ibaret. | Open Subtitles | عندما أتحدث عن مدى سوء البشر، فيمكنني ذكر الإقتباسات أو نشب الإحصائات، و لكن تلكَ مجرد كلمات و أرقام. |
| Ne kadar kötü olduğunu bilmiyorum ama ziyaretine gitmem lazım galiba. | Open Subtitles | لا ادري مدى سوء الوضع ، لكن اعتقد ان علي زيارتها |
| Başka bir deyişle kötü performanslarının ne kadar kötü olduğunu anlamakta gereken uzmanlıktan da mahrumlardı. | TED | بطريقة أخري، ضعاف الأداء يفتقدون إلى الخبرات المطلوبة بعينها لكي يدركوا مدى سوء ما يفعلون. |
| "Utanca karşı koydu Şeytan ve iyiliğin ne kadar kötü olduğunu hissetti." | Open Subtitles | ووقف الشيطان خجلا وشعر كيف هذا شنيع |
| Evet, ve sen de ne kadar kötü olduğunu çok iyi biliyorsun. | Open Subtitles | أجل، و أنا أعرف تماماً مدى سوءه |
| Bu kadar kötü olduğunu bilsem, Jack hiç gelemezdin. | Open Subtitles | لو عرفت أنه بهذا السوء ما كان عليك المجيء |
| Sanırım aralarının ne kadar kötü olduğunu fark edememişim hiç. | Open Subtitles | أعتقد أنني لم ألاحظ مدى سوء الأمور بينهما |
| Ama bunun ne kadar kötü olduğunu benden daha iyi biliyor. Birbirimize destek oluyoruz. | Open Subtitles | لكنها تعرف مدى سوء الأمر إننا نعتني ببعضنا البعض |
| Ne kadar kötü olduğunu biliyorum. O yüzden konuşmayı senin yapmanı istiyorum. | Open Subtitles | اعرف مدى سوء الوضع لهذا اريدك ان تتولى الكلام |
| İnsanların ne kadar kötü olduğunu bilsinler istememişler herhalde. | Open Subtitles | لا يريدون للناس أن يعلموا مدى سوء الأحوال هنا |
| ..hevesle bizim Politikacıları'mızın ne kadar kötü olduğunu görmek için. | Open Subtitles | ..متشوقاً لرؤية مدى سوء السياسيون بالبلد |
| Matsutani'nin dersini almasaydım işlerin ne kadar kötü olduğunu anlayamazdım. | Open Subtitles | لو لم آخذ صف الإقتصاد لما كنت عرفت مدى سوء الأوضاع |
| İşe giriştikten sonra elinizden pek bir şey gelmeyeceği için gözünüzü dört açar, durumun ne kadar kötü olduğunu tartarsınız. | Open Subtitles | حين تكون معهم لن يكون هناك شيء يمكن ان تفعله ولكن ابق منتبها و اعرف ما مدى سوء الموقف |
| İşlerin ne kadar kötü olduğunu onu bir görev birifingi öncesinde içerken yakalayana kadar anlamamıştım. | Open Subtitles | لكن لم أدرك مدى سوء الأمر حتى وجدته يشرب قبل إجتماع المهمة. |
| Hindi patladığına göre kimsenin tadıp ne kadar kötü olduğunu anlamasına gerek kalmadı. | Open Subtitles | بما أن الديك الرومي انفجر لا أحد سيتذوق مدى سوء طعمه |
| Çünkü savaş nüfusun yarısının evlerinin ne kadar kötü olduğunu gösterdi. | Open Subtitles | لأن الحرب أظهرت للناس مدى سوء تماسك منازلهم |
| - Utançla durdu şeytan,... ve iyiliğin ne kadar kötü olduğunu hissetti.." | Open Subtitles | ووقف الشيطان خجلا وشعر كيف هذا شنيع |
| "Ve iyiliğin ne kadar kötü olduğunu hissetti." | Open Subtitles | وشعر كيف هذا شنيع |
| " ve iyiliğin ne kadar kötü olduğunu hissetti." | Open Subtitles | وشعر كيف هذا شنيع |
| İç kanama. Ne kadar kötü olduğunu bilmiyorum. | Open Subtitles | يعاني من نزيف داخلي ولا أدري مدى سوءه |
| Bu kadar kötü olduğunu düşünmüyorum. | Open Subtitles | لا أظن أنه بهذا السوء |