Bu o kadar sıkıcı ki şu anda çoktan uyumuş ve rüyamda sizi görüyor olabilirim. | Open Subtitles | هذا ممل جداً , أنا ممكن أن أغرق في النوم وأحلم يا شباب |
Neden bu kadar sıkıcı bir anlatıcı gereksin? | Open Subtitles | ممل جداً ؟ ما هى الفائدة من وجود مثل هذا الراوى الممل ؟ |
Tabii ki. Hasta olmalı Hiçkimse bu kadar sıkıcı olamaz. | Open Subtitles | بالتأكيد ، لابد أنها مريضه لا يمكن لشخص سليم أن يكون مملاً لهذه الدرجه |
- Diğerini hatırlayamıyorum bile. - Ne kadar sıkıcı. | Open Subtitles | ـ و لا تذكر اي شيء آخر ـ ياللروعة , كم هذا مملاً |
Kulağa inanılmayacak kadar sıkıcı geliyor. | Open Subtitles | تبدو مملة بشكل مدهش |
Ekranda güzel görünüyor Ama şovu inanılmayacak kadar sıkıcı. | Open Subtitles | يَبْدو في حالة جيّدة على آلةِ التصوير، لكن معرضَه مملُّ جداً. |
Bunun benim için ne kadar sıkıcı olduğunu göremiyor musun, tatlım? | Open Subtitles | ألا ترى كم هذا ممل بالنسبة لي، يا عزيزي؟ |
Lise öğrencilerinin ne kadar sıkıcı olduğunu biliyor musun? | Open Subtitles | هل لديك أى فكرة كم هو ممل كونى من خريجى السنة الـ 12 ؟ |
Ve de aynı zamanda başka insanların mutluluklarını dinlemenin ne kadar sıkıcı olduğunun oldukça farkındayım | TED | وفي الوقت نفسه ، كنت أعلم تماما، كم كان مملا الإستماع إلى الآخرين يتحدّثون عن السّعادة. |
Bu kadar sıkıcı olmak için çok genciz. | Open Subtitles | نحن مازلنا صغارا جدا لنكون بهذا الملل. |
Halatla kaymanın bu kadar sıkıcı olduğunu bilemezdim. | Open Subtitles | لم أكن أعلم أن الإنزلاق بالحبل سيكون ممل جداً |
Polis olmanın bu kadar sıkıcı olduğunu bilmiyordum. Siz sıkılmadınız mı? | Open Subtitles | لم أكن أعلم أن عمل الشرطي ممل جداً هكذا. |
Yeter ki bu kadar sıkıcı olmaya bir son versin. | Open Subtitles | عليه فقط أن يكُف من أن يكون مملاً للغاية |
- Bu kadar sıkıcı bir şeyi kıskandığım olmamıştı hiç. | Open Subtitles | لم أشعر بالغيرة تجاه شيء ما من قبل ولكن ما سمعته للتو يبدو مملاً |
O kadar sıkıcı ve meşakkatli ve boğucu ve bunaltıcı ve sıkıcı! | Open Subtitles | ...أنها مملة و قاسية ! مملة بشكل كبير |
- O kadar sıkıcı biri ki. | Open Subtitles | النجاح الباهر، هو مملُّ جداً. |
Tamam, ben de uyanık kalmaya uğraşıyorum. Bu iş o kadar sıkıcı ki. | Open Subtitles | حسنا، سوف احاول ان ابقى صاحي مع ان هذا ممل |
Çocuklar, dayanamadım. Çalıştığımız yer, o kadar sıkıcı ki. | Open Subtitles | يا رفاق، لا أستطيع التحمل كم هو ممل حيث نعمل |
- Kızına her ne kadar sıkıcı da olsa hoş bir kutlama partisi verdin, bunun için sana teşekkür bile etmedi. | Open Subtitles | و لا تنسى، كنت ألقى مجرد ابنتها... ... جميل، وإن كان مملا بعض الشيء، دش. - وأنها لم حتى الشكر لكم لذلك. |
Hiçkimse bu kadar sıkıcı olamaz. | Open Subtitles | يستحيل أن يكون هناك شخص بهذا الملل |